practically

  1. Zarf gerçekten, hakikaten.
  2. Zarf fi'len, bilfiil, amelî/pratik olarak.
  3. Zarf gerçekçi/makul/mantıkî şekilde, gerçeklere uygun olarak.
    to think practically .
  4. Zarf uygulama yönünden/açısından, gerçekleşebilme düşüncesiyle, yararlı/faydalı surette.
  5. Zarf hemen hemen, âdetâ, yaklaşık/takribî olarak, takriben.
    He is practically cured: Hemen hemen iyileşti
    (sayılır).
    There has been practically no snow: Hemen hemen hiç kar yağmadı.
    practically none: hemen hiç.