çıkıntı yapmak, çıkıntılı/kabarık durmak, kabar(t)mak.
stick it out: sonuna kadar dayanmak.
stick
out one's chest: göğsünü şişirmek.
stick out one's hand before stopping: (otomobilde) duracağını göstermek için elini uzatmak.
stick out for higher wages: ısrarla fazla ücret istemek.
stick out one's neck: tehlikeye atılmak, kelleyi koltuğa almak.