fısıltı ile, yavaş sesle.
to swear under one's breath: yavaş sesle (içinden) küfretmek.
to protest under one's breath: homurdanmak.
sosyal düzeyi daha aşağı olan biriyle evlenmek
Verb
aşağıda yer alan hükümler uyarınca değiştirmek
Verb
mahkeme celbine uyarak çıkması için polise verilen kefalet
davanın cereyanı esnasında yapılan tebligat üzerine tutuklanan birinin serbest bırakılarak duruşmaya
bir alt rütbeye indirmek
Verb
değersizleşmek, değerini/kıymetini yitirmek, aşağılanmak.
aşağıdaki kanun hükümlerine göre
aşağıda sözü edilen hükümler çerçevesinde
birinin rütbece altında olmak
Verb
birinin rütbe ce altında olmak
Verb
bir geminin güvertesinden aşağıdaki kamaraya götürmek
Verb
aşağı veya mağdur derecesindeki kaza yetkisini haiz mahkeme
beklentilerin altında
Adjective, Economics
merdiven altı (özellikle evin hizmetçi ve uşaklara ait kısmı
kurallara aykırı.
hit below the belt: (a) (boks) belden aşağı vurmak, (b)
mec. alçakça/kahpece hareket etmek.
(bilanço) sermaye kalemlerinin bütçenin alt tarafında gösterilmesi
müşterilere doğrudan mektup yazılması
reklam ajansına komisyon ödenmesini gerektirmeyen sergiler
reklam malzemesi dağıtımı gibi reklamcılık çalışmaları
Noun
fakirlik sınırının altında
Noun, Economics
kapasitenin üçte ikisinin altında çalışmak
standardın altında olmak
Verb
(askerlik) kadro mevcudu yetersiz olmak
Verb
vasatın altında olmak
Verb
ufuk çizgisinden batmak
Verb
güverteyi terk ederek kamaralara inmek
Verb
(a) haksızlık/kalleşlik etmek, (b) (boksta) kurallara aykırı davranmak.
asıl değerinden düşük sigorta ettirmek
Verb
başa baş değerinin altında emisyon
başabaş değerinin altında emisyon
asgari standardın altında yaşamak
Verb
üretim hedeflerini gerçekleştirememek
Verb
önceki yıl düzeyleri altında kalmak
Verb
değerinin altında kiralamak
Verb
değer inin altından kiralamak
Verb
fiyatının altında satmak
Verb
fiyatınin altında satmak
Verb
maliyetin altında satma
Noun, Competition Law
maliyet fiyatının altında satış