kongre çizmesi, yanları elastikî çizme.
sepetlenmek, pabucu eline verilmek, azlolunmak, kovulmak, işten atılmak.
(birinin) pabucunu eline vermek, kovmak.
birini işten çıkarmak
Verb
uzun çizme, balıkçı çizmesi.
jodhpur ile ayni anlama gelir. çizme, süvari çizmesi.
soğuk havalarda giyilen kapitone çizme
Napolyon çizmesi, 19'uncu yüzyılda giyilen uzun çizme.
üstelik, fazladan, fazla olarak.
We received an extra week's pay to boot: Fazladan bir haftalık ücretimizi aldık.
Wellington ile ayni anlama gelir. uzun çizme.
acemi er talim kampı.
Noun
çizme kancası/çekeceği.
Noun
(Br) istenilmeyen malların satışı
ayakkabı açma makinası
Noun
otomobillerin bagajlarından yapılan satış
yere düşünce birine acımayıp tekme atmak
Verb
Durum değişti; eski çamlar bardak oldu.