freezing

English-Turkish Translation

  1. Noun, Chemistry donma
  2. Adjective donma noktası+.
    It's below freezing outside.
  3. Adjective dondurucu, çok/aşırı soğuk, buz gibi.
    It's freezing here: Burası çok soğuk/buz gibi.
  4. Adjective donan, kısmen donmuş, donmaya başlamış, donmakta olan.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

(person) to be freezing
kıkırdamak Verb
freezing case
dondurucu kasa
freezing chamber
(Avustralya) soğuk hava deposu Noun
freezing compartment
buzluk
freezing level
donma derecesi
freezing of assets
malvarlığının dondurulması Noun, Law
freezing of credit
kredinin dondurulması
freezing of debts
borçların dondurulması
freezing of foreign property
yabancılara ait emlak satışının dondurulması
freezing of foreign property
yabancılara ait emlakin satışının dondurulması
freezing of funds
para miktarının dondurulması
freezing of payments
ödemelerin dondurulması
freezing of prices
fiyatların dondurulması
freezing of wages
ücretlerin dondurulması
freezing point
(sıvının) donma noktası.
The freezing point of water is 0°C or 32°F. The freezing point of alcohol
is much lower than that of water.
freezing process
dondurma süreci
freezing process
donma süreci
freezing temperature
donma ısı derecesi
wage freezing policy
ücret dondurma politikası Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database