hayatını bir fikre adamak
Verb
bir fikri kafasına çakmak
Verb
bir fikiri kafasına takmak
Verb
aklına olmayacak şey getirmek
Verb
saltık/mutlak düşünce/fikir.
yalnızca bir fikirin egemenliği altında olmak
Verb
tek bir fikrin egemenliği altında olmak
Verb
bir fikrin esiri olmak
Verb
istenmeyen/itirazlara sebep olan öneri/plan/fikir.
You're always coming here with your big ideas.
Noun
maksat, niyet, amaç, hedef.
What's the big idea of selling the house: Evi satmaktan maksadın ne?
Noun
bir fikri yürürlüğe koymak
Verb
birini saplantı halindeki fikrinden caydırmak
Verb
uygulama alanı olmayan fikir
birine bir fikir aşılamak
Verb
birinin kafasına bir fikir sokmak
Verb
(patent kanunu) yeni buluş fikri
bir fikir ortaya atmak
Verb
bir fikrin tohumlarını atmak
Verb
aklına bir fikir getirmek
Verb
birini bir fikirle taciz etmek
Verb
bir fikri birine inhisar ettirmek
Verb
bir fikirden vazgeçmek
Verb
satış fikri (bir slogan , temel kavram ya da satış teklifi
akla bir fikir gelmek
Verb
bir fikri desteklemek
Verb
daha neler! Ne saçma şey!
bir fikre sıcak bakmaya başlamak
Verb
bir fikri benimsemeye başlamak
Verb
birinin kafasına bir fikir sokmak
Verb
(yanlış olarak) zannetmek, sanmak, yanlış bir fikre saplanmak/kapılmak.
bir kitap hakkında genel bir fikir vermek
Verb
birinin kafasına bir fikir sokmak
Verb
birinin yetenekleri konusunda doğru dürüst fikri olmamak
Verb
bir şey hakkında fikri olmamak
Verb
bir şey hakkında fikiri olmamak
Verb
ihracat konusunda fikri olmak
Verb
ihracat konusunda bir fikiri olmak
Verb
bence, fikrimce.
Going to a film is not my idea of spending a sunny day well: Sinemaya gitmek
bence güneşli bir günü iyi geçirmek değildir.
bir konuda genellikle benimsenen fikir
Amma yaptın ha!
What an idea! Ne acayip fikir! Ne münasebet! Hiç olur mu?
The very idea! Ne kadar tuhaf!/saçma/gülünç!
The very idea of a thing! Olur şey değil!/Böyle şey tasavvur edilemez!
bu fikir üzerinde düşünmeye değer
fikrini anlatabilmek, karşısındakinin kafasına sokabilmek.
Bunu da nereden çıkardın?
... olduğunu kim söyledi ki?
... olduğunu da nereden çıkardın?
Bunu da nereden çıkardın?
... olduğunu da nereden çıkardın?
... olduğunu kim söyledi ki?