make the a

English-Turkish Translation

  1. Verb (öğrenci) başarı kazanmak
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

make a call at the hospital
hastane ziyaretinde bulunmak Verb
make a call at the hospital
hastane ziyaret inde bulunmak Verb
make a call at the port
limana uğramak Verb
make a change in the program (me
programda bir değişiklik yapmak Verb
make a change in the program (me)
programda bir değişiklik yapmak Verb
make a dash at the enemy
düşmana saldırıda bulunmak Verb
make a discovery of the whole plot
bütün suikasti ortaya çıkarmak Verb
make a general survey of the international
situation uluslararası durumun genel bir değerlendirmesini yapmak Verb
make a journey halfway round the world
yarım dünya turu yapmak Verb
make a journey round the world
dünya yolculuğu yapmak Verb
make a lot of the money by clever manipulations of the
stock market borsa oyunlarında büyük para kazanmak Verb
make a mark in the calendar
takvimde bir tarihi işaretlemek Verb
make a noise in the world
ünlenmek, ünü yayılmak, meşhur olmak.
make a plea against the general issue
davaya esastan itiraz etmek Verb
make a reconnaissance of the work to be done
yapılacak iş için keşfini yapmak Verb
make a return to the tax office
gelir beyannamesi vermek Verb
make a sally into the country
sayfiyeye gitmek Verb
make a submission to the president
Başkana boyun eğmek Verb
make a sum due payable on the installment plan
taksitlendirmek Verb
make a valuation of the goods
malların değerlendirmesini yapmak Verb
make an allowance upon a reduction in the fas
fiyatta indirim yapmak Verb
make out a warrant for the arrest
tutuklama emri çıkarmak Verb
make the best of a bad bargain
yiğitliğe bok sürmemek Verb
make the best of a bad job
zor koşullar altında elinden geleni yapmak, yapılması gerekeni yapmak.
make the most of a situation
durumdan elden geldiği kadar yararlanmak Verb
make the tour of a country
bir ülkeyi dolaşmak Verb
make the whole distance in a week
bütün bir mesafeyi bir hafta içinde almak Verb
make up a bed for the unexpected guests
beklenmeyen konuklar için yatak hazırlamak Verb
make up the missing number of a publication
bir yayının eksik sayısını tamamlamak Verb
petition the court to make a receiving order
mahkemeye iflas dilekçesi vermek Verb
the struggle to make a living
geçim derdi
English-Turkish phrases from Zargan's own database