the outside

English-Turkish Translation

  1. dışarı
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

at the outside
en fazla, olsa olsa, azamî.
It will take me a week, at the outside: En fazla bir haftamı alır.
cost $ 10 at the outside
en çok on dolar etmek Verb
from the outside
dışarıdan
judge someone from the outside
birini dış görünüşüyle yargılamak Verb
judge something from the outside
birini dış görünüşüyle yargılamak Verb
stay for a week at the outside
en çok bir hafta kalmak Verb
rate in the outside market
serbest piyasa kuru
be outside the bargaining area
pazarlık odası dışında olmak Verb
be outside the purview of an inquiry
bir soruşturmanın konusu dışında kalmak Verb
be outside the reference of a commission
bir kurulun görevi dışında kalmak Verb
be outside the sphere of sb's activities
birinin faaliyeti dışında kalmak Verb
be outside the terms of sb's reference
birinin yetkisi dışında kalmak Verb
European Agreement for the Prevention of Broadcasts Transmitted from Stations Outside National Territories
Ulusal Sınırlar Dışındaki İstasyonlardan İletilen Yayınların Önlenmesine Dair Avrupa Sözleşmesi Noun, International Law
fall outside the province of science
bilim alanının dışında olmak Verb
from outside the company
şirket dışından Adverb, Management
lie outside the scope of one's address
görev kapsamı dışında olmak Verb
lie outside the sphere of sb's activities
birinin faaliyet alanı dışında kalmak Verb
outside of the fence
çitin dışında
outside the context of ...
... kapsamı dışında Adverb
outside the framework of ...
... kapsamı dışında Adverb
outside the law
kanun dışı
outside the pale
(a) yetkisi/salâhiyeti dışında, (b) (toplum düzenine vb.) aykırı.
Murder is an act outside the pale
of society. (c) (nezakete/güvenliğe/insan haklarına vb.) aykırı.
outside the pale of civilization
uygarlığın dışında
outside the scope of ...
... kapsamı dışında Adverb
people outside the profession
meslek dışındakiler
the parts of a country outside the big cities
taşra
think outside the box
alışılmışın dışında hareket etmek Verb
think outside the box
alışılagelmişin dışında kararlar almak Verb
think outside the box
alışılmamış şekilde düşünmek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database