bir telefon hattını kontrol etmek
Verb
sıra, dizi, saf,
k.d. kuyruk, 2. dizilmiş/sıraya girmiş insanlar.
Noun
tanık veya mağdurun suçluyu tanıyabilmesi için sanıkların dizildiği sıra.
Noun
belirli bir amaç için çalışan kimselerin veya şirketlerin oluşturduğu birlik.
Noun
dizilmek, sıralanmak, sıraya girmek, sıra olmak.
line up for inspection.
Intransitive Verb
toplamak, sağlamak, temin etmek.
line up support for a candidate.
Intransitive Verb
birini sıraya koymak
Verb
birini sıraya sokmak
Verb
birşeyi sıraya sokmak
Verb
birşeyi sıraya koymak
Verb
birşeyi başka birşeyle aynı hizaya sokmak
Verb
birşeyi hizaya sokmak
Verb
birşeyi başka birşeyle hizalamak
Verb
birlikleri sıralamak
Verb
yan bir iş de öğrenmek
Verb
iyi sürümü olan bir malın üretimini artırmak
Verb
türlü ürünlerin sürümünü taahhüt etmek
Verb