1. Geçişli Fiil sezmek, tahmin etmek, birşeyin vukuuna intizar etmek, önceden düşünmek/farketmek/hissetmek/nazarı itibara
    almak.
    We anticipate a lot of opposition to the new election act: Yeni seçim yasasına bir hayli muhalefet olacağını tahmin ediyoruz.
    The nurse anticipated all the patient's wishes: Hastabakıcı hastanın bütün arzularını önceden nazarı itibara aldı.
  2. Geçişli Fiil ummak, (merakla) beklemek.
    to anticipate a favorable decision: Lehte bir karar ummak/beklemek.

    He anticipated a good vacation in the mountains, but when the time came, he was sick.
  3. Geçişli Fiil (başkalarından) önce davranmak.
    The enemy anticipated us and seized the bridge: Düşman bizden
    önce davranıp köprüyü zaptetti.
  4. Geçişli Fiil (başkasından önce) yapmak/görmek/bulmak/cevap vermek.
    The Chinese anticipated the European discovery
    of gunpowder: Çinliler, barutu Avrupalılardan önce buldullar.
  5. Geçişli Fiil önlemek, bertaraf etmek, savuşturmak.
    to anticipate a blow: bir darbeyi önlemek.
  6. Geçişli Fiil zamanından önce nazarı itibara almak, hazırlıklı bulunmak, önceden tedbir almak.
    We anticipated that
    the enemy would try to cross the river and seized the bridge.
  7. Geçişli Fiil (a) borcu vadesinden önce ödemek, (b) ödenek gelmeden sarfetmek.
gelirini önceden tüketmek Fiil
gelirini eline geçmeden yiyip bitirmek Fiil
gelirinıönceden tüketmek Fiil
maaşına mahsuben borç almak Fiil
maaş avansı almak Fiil
merakla beklemek Fiil
bir senedi vadesinden önce ödemek Fiil
senedin bedelini vadesinden önce ödemek Fiil
önceden ödeme
(US) vadesinden önce ödemek Fiil