1. karanlık.
    a dark room.
    get dark: (hava) kararmak, karanlık basmak.
    It is getting dark.
    In winter it gets dark early.
    It is as dark as pitch/night: Zifirî karanlık(tır)/Göz gözü görmüyor.
  2. koyu.
    a dark color: koyu renk.
    dark green/blue: koyu yeşil/mavi.
    dark brown hair: koyu kestane rengi saç.
  3. esmer, koyu renkli.
    A tall dark good looking man.
  4. kasvetli, üzücü, gamlı, mağmum.
    dark days ahead. Don't always look on the dark side of things.
  5. somurtkan, çatıkkaşlı, asık suratlı, ters, huysuz.
  6. uğursuz, meş'um, kötü.
    The dark powers that lead to war. dark designs.
  7. cahil, bilgisiz.
    darkest ignorance: kara cahillik.
  8. muğlâk, müphem, anlaşılmaz.
    There is some dark meaning in his words.
  9. gizli, saklı, kapanık, esrarlı.
    keep sth dark: bir şeyi gizli tutmak.
    Keep it dark! Aramızda
    kalsın! Kimseye söyleme!
    He kept his plans dark.
  10. sessiz, sükûtî, ketum. sır saklayan.
  11. (kahve) sade, sütsüz/kremsiz.
    dark coffe.
  12. karanlık, ışıksızlık, zulmet.
    Cats can see in the dark.
  13. gece, havanın kararması.
    Get home before dark. We don't go out after dark.
  14. karanlık yer.
    Some children are afraid of the dark.
  15. koyu renk, gölge.
    the dark of the eyes.
  16. cehalet, bilgisizlik.
    in the dark: bilgisiz, cahil, habersiz, bihaber.
    As usual he was in the
    dark about our plans.
    I am quite in the dark about it: Ondan asla haberim/bilgim yok.
  17. sır, gizlilik.
    in the dark: gizli gizli, gizlice, hafiyen.
kimse tarafından bir şey söylenmemek Fiil
kapkaranlık
karanlıkta el yordamıyla yürümek Fiil
ortalık kararmak Fiil
kararmak Fiil
kararma
körü körüne araştırmak Fiil
el yordamıyla yürümek veya aramak Fiil
her şeyi karanlıkta bırakmak Fiil
saklamak, sır vermemek. Fiil
birine bir şey söylememek Fiil
bir şeyi kimseye söylememek Fiil
gözü kapalı atılış/girişim, sonu meçhul/tehlikeli teşebbüs, sonu belirsiz/şüpheli iş.
tehlikeli girişimler İsim
sonu belirsiz işler İsim
zindan gibi
el yordamıyla hareket etmek Fiil
kafadan atma
kafadan atmak.
karanlık
zor/tehlikeli bir durum karşısında cesur olmaya çalışmak, yiğitlik taslamak.
(gözün) karanlığa uyum(u). İsim
Cehalet Çağı: Avrupa tarihinin M.S. 476-1000 yılları arasındaki dönemi. İsim
Orta Çağ. İsim
koyu mavi Sıfat
koyu mavi-gri Sıfat
maron
esmer
koyu kahverengi Sıfat
koyu elma şekeri kırmızısı Sıfat
zindan
koyu kestane Sıfat
Afrika: 19'uncu yy.'da Afrika hakkında çok az şey bilindiğinden bu ad verilmişti. İsim
koyu mercan Sıfat
karartma gereçleri İsim
karanlık zindan
(tiyatro) bir ay süreyle kapalı
karanlık gelecek
güneş gözlüğü
koyu gri Sıfat
koyu yeşil Sıfat
hakkında bir şey bilinmeyen yarış atı veya rakip.
Bill and Jo are dark horses for him. İsim
kapalı kutu: yetenekleri gizli olan veya bilinmeyen kimse.
koyu haki Sıfat
karartılabilen (bir sürgü ile ışığı gizlenebilen) fener. İsim
kahverengimsi gri Sıfat
koyu lavanta rengi Sıfat
kara et: hindi budu gibi pişince kararan et. İsim
gece mavisi Sıfat
koyu zeytin yeşili Sıfat
koyu turuncu Sıfat
koyu orkide rengi Sıfat
koyu pastel mavi Sıfat
koyu pastel yeşil Sıfat
koyu pastel mor Sıfat
koyu pastel kırmızı Sıfat
koyu pembe Sıfat
karanlık
koyu toz mavi Sıfat
kan sucuğu: çok miktarda kan, bilhassa domuz kanı, domuz yağı ve kıyılmış soğan içeren koyu renkli sucuk. İsim
koyu kırmızı Sıfat
karanlık oda Fotoğrafçılık
koyu somon Sıfat
karanlık taraf
işlerin karanlık yanı
esmer
(fotoğrafçılık) kaset
namus lekesi
görünmez yıldız: ışıksız veya çok sönük olup ancak izgesel çözümleme ile, çekim etkisi ile veya güneş
tutulması esnasında meydana çıkarılabilen yıldız.
İsim
koyu mandalina Sıfat
kahverengimsi gri Sıfat
koyu turkuaz Sıfat
koyu vanilya Sıfat
koyu menekşe Sıfat
koyu sarı Sıfat
alçalan konjonktür durumunda olmak Fiil
bir şey hakkında hiçbir şey bilmemek Fiil
karanlıkta el yordamıyla elektrik düğmesini aramak Fiil
Kara Şövalye İsim, Sinema
Kara Şövalye Yükseliyor İsim, Sinema
Transformers: Ayın Karanlık Yüzü İsim, Sinema
Transformers: Ay'ın Karanlık Yüzü Özel Isim, Sinema