...'i ... yapmaktan men etmek
Fiil
...'in ... yapmasını yasaklamak
Fiil
birini belli bir şekilde davrandırmak
Fiil
(emir veya kararla) menetmek, yasaklamak, kısıtlamak.
The judge enjoined him from selling alcohol.
birine gitmesini yasaklamak
Fiil
birini sır saklamaya mecbur etmek
Fiil
emretmek, ihtar/tembih etmek.
I enjoined him to obey his teacher.