1. yabancıl, başka iklime ait, yabancı ülkeden gelen, dışarıdan gelme, yerli olmayan, ecnebî, haricî.
    exotic
    flowers/food/smells. an exotic purple bird. Many exotic plants are grown in Canada as house plants.
  2. garip, tuhaf, alışılmamış, dikkati çeken, ekzotik, sihirli, büyülü.
    an exotic glamor.
  3. acayip/büyülü bir güzelliği olan.
ekzotik dansöz, striptiz dansözü.
egzotik dansçı İsim, İstihdam