Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. Denizcilik aganta
  2. (a) bırakmamak, salıvermemek, sımsıkı tut(un)mak, kavramak.
    He held on to the overturned boat till
    help came. (b) sürmek, sürüp gitmek, süregelmek, devam etmek.
    The rain held on steadily all day. (c) (fikrinde/tutumunda) sebat etmek, (d) (Genellikle emir kipi): durmak, beklemek.
    hold on there a minute! Bir dakika bekle!
    hold on a bit! Yavaş, biraz dur!
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

lose one's hold on realities
gerçeklik duygusundan uzaklaşmak Fiil
line to hold on
hattı kapamadan beklemek Fiil
hold on hire purchase
(Br) taksitle ödeme şartıyla sahip olmak Fiil
hold on lease
kiracı sıfatıyla zilyet olmak Fiil
hold on please
telefonu kapatmayın lütfen
hold on the market
piyasadaki payını elde tutmak Fiil
hold on the market
piyasa daki payını elde tutmak Fiil
hold on to
tutunmak Fiil
hold on trust
emanet olarak tutmak Fiil
hold on trust
emanetçi olarak tutmak Fiil
Hold on.
Bekleyin lütfen.
Hold on.
Bir saniye.
hold on/hang on like grim death
(güçlüklere rağmen bir şeye) var kuvvetiyle sarılmak, yılmadan/azimle devam etnek.
release your hold on someone
birini bırakmak Fiil
release your hold on someone
birini serbest bırakmak Fiil
hold a controversy with someone on sth
biriyle bir şey üzerinde tartışmak Fiil
hold a meeting on a formal basis
resmi toplantı yapmak Fiil
hold a meeting on formal basis
resmi toplantı yapmak Fiil
hold an inquest on a body
bir ölüye otopsi yapmak Fiil
hold back on fass
fiyatları sürdürmek Fiil
hold back on prices
fiyatları sürdürmek Fiil
hold down on costs
masrafları aşağıda tutmak Fiil
hold forth at length on sth
bir konu üzerinde uzun boylu durmak Fiil
hold meetings on the factory floor
fabrikada toplantılar düzenlemek Fiil
hold meetings on the factory floor meeting
fabrikada toplantılar düzenlemek Fiil
hold out on
'den bilgi saklamak Fiil
hold someone on charge of theft
(US) birini hırsızlık suçundan tutuklu bulundurmak Fiil
hold the line on fass
fiyatları istikrarlı tutmak Fiil
hold the line on prices
fiyatları istikrarlı tutmak Fiil
hold the lob on costs
masraflara sınır çekmek Fiil
hold the lob on prices
fiyatlarda istikrar sağlamak Fiil
hold/carry on a controversy with/against someone
birsiyle münakaşaya girişmek/tutuşmak.
beyond controversy: tartışılamaz, su götürmez, gayrı kabili
münakaşa.
Question which has given rise to much controversy: Çok tartışmalara yol açan sorun.
They were having a great controversy: Aralarında şiddetli münakaşa/anlaşmazlık çıkmıştı.
lay hold of/on
ele geçirmek, yakasına yapışmak, yakalamak, tutmak,
mec. bahane etmek, istifade etmek.
to be unable to hold the ship on her course
gezdirmek Fiil, Denizcilik
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.