1. İsim sivri uç/kenar, köşe, keskin kenar/köşe, diş.
  2. İsim (elbisede) (a) flapa, sarkan kumaş parçası, (b) yırtmaç.
  3. İsim (sivri bir şeyle) dürtme/dürtüş.
  4. İsim (odun/saman/ot vb.) demet, deste, yük, şelek.
    a jag of hay.
  5. İsim sarhoşluk.
  6. İsim (a) eğlenti, cümbüş, âlem.
    an eating jag: ziyafet, şölen. (b) nöbet, hengâme, kontrol dışı eylemler
    dizisi.
    a crying jag. a spending jag.
  7. Fiil çentmek, diş açmak, diş diş etmek, çentikli kesmek, eğri büğrü kesmek.
  8. Fiil (sivri bir nesne ile) dürtmek, delmek, iğnelemek.
  9. Fiil sıçrayarak/zıplayarak gitmek.
içkide işrette olmak Fiil
kafayı tütsülemek, zilzurna/fitil gibi sarhoş olmak, esrarın etkisinde olmak.
He had a good jag on
when he left the bar: Meyhaneden çıkarken zilzurna/fitil gibi sarhoştu.
= Judge Advocate General.