olanaklarından azami fayda elde etmek
Fiil
ekonomik açıdan en avantajlı teklif
İsim, İhaleler
hayatının büyük kısmını politikada geçirmek
Fiil
eli her işe yatkın olmak
Fiil
olsa olsa, en ziyade, en fazla, -den fazla değil, haydi bilemedin, taş çatlasa.
Our food supply will last only two months or, at the most, three: Yedek erzakımız en fazla iki, haydi bilemedin (taş çatlasa) üç ay yeter.
She is at most 25 years old: Olsa olsa/en fazla 25 yaşındadır.
The repairs to your car will cost $90 at the most: Arabanın tamiri 90 dolardan fazla tutmaz.
olsa olsa, en ziyade, en fazla, -den fazla değil, haydi bilemedin, taş çatlasa.
Our food supply will last only two months or, at the most, three: Yedek erzakımız en fazla iki, haydi bilemedin (taş çatlasa) üç ay yeter.
She is at most 25 years old: Olsa olsa/en fazla 25 yaşındadır.
The repairs to your car will cost $90 at the most: Arabanın tamiri 90 dolardan fazla tutmaz.
“en, en çok, en fazla/ziyade, azamî vb.”.
ör.: foremost, utmost, innermost, outmost, topmost
Son Ek
en yüksek fiyatı teklif eden
elbette, muhakkak, mutlaka, şüphesiz.
I shall most certainly attend the meeting: Toplantıya mutlaka geleceğim.
ilk harekete geçen taraf
Hukuk
en fazla tercihe şayan ülke
diğer ülkelere tanınan kolaylıkları anlaşmayı imzalayan ülkeye de sağlayan şart
büyük bir olasılıkla
Zarf
çok büyük bir ihtimalle
Zarf
bir gazetenin son nüshası
İsim
en büyük belirtici sayak: bir sayının en solundaki sayak/rakam.
kıs.:
MSD. least significant digit
İsim
en değerli oyuncu
İsim, Spor
en çok atıfta bulunulan
Sıfat
en çok konuşulan dil
İsim
birinin en zayıf yanı olmak
Fiil
çok nazik safhaya girmiş bulunmak
Fiil
en büyük sorunu ücretler konusunda çıkarmak
Fiil
en acil şeylerle uğraşmak
Fiil
genellikle, genel olarak, umumiyetle, ekseriyetle, başlıca.
çoğunlukla, ekseriya, ekseriyetle, çok defa, en çok, esas itibarıyla.
The attempts were for the most part unsuccessful.
en etkin bir biçimde kullanmak
Fiil
bir şeyin en iyisini elde etmek
Fiil
Haşmetmaab Kral Hazretleri.
Her gracious Majesty Queen Elizabeth.
Birçok hallerde ekseriyetle, ekseri ahvalde.
bir şeyden azami yararlanmak
Fiil
mümkün olduğu kadar yararlanmak/fayda/çıkar sağlamak, kendine yararlı hale getirmek.
durumdan elden geldiği kadar yararlanmak
Fiil
bir fırsattan azami yararlanmak
Fiil
(sis) birçok bölgelerde kalıcı olmak
Fiil
en çok gözetilen ulus kuralı