1. İsim, Psikoloji ağrı
  2. ağrı, acı, sızı.
    sharp/dull pain: şiddetli/hafif ağrı.
    He felt a sharp pain in his back. I
    have a pain in my chest.
    to cause pain to: ağrıtmak, ağrı/ıstırap vermek.
    be in pain: ağrı duymak, bir yeri ağrımak.
    The boy was in pain /crying with pain after he broke his arm.
    Where have you got a pain? Nereniz ağrıyor?
  3. elem, ıstırap, azap.
    His unkind behavior caused his parents a great deal of pain .
  4. dert, keder, üzüntü.
    The memory still gave her pain.

  5. pain in the neck ile ayni anlama gelir. (a) dert, sıkıntı, başağrısı, bunalım.
    to give someone
    a pain in the neck: birisine sıkıntı/başağrısı vermek, başına bela kesilmek, bunaltmak.
    You give me pain: Başımı ağrıtıyorsun. (b) baş belası, musibet.
    She's a real pain (in the neck)!
  6. ağrı(t)mak, sızla(t)mak, acı(t)mak, ağrı/sızı/acı/ıstırap vermek/duy(ur)mak.
    His tooth was paining him a great deal.
  7. elem/ıstırap/keder vermek/duymak, üz(ül)mek.
ağrı kesici İsim, Farmakoloji
ağrı kesici ilaç İsim, Farmakoloji
analjezik İsim, Farmakoloji
manevi acı İsim
ızdırap İsim
üzüntü İsim
ağrı kesici İsim, Farmakoloji
ağrı kesici ilaç İsim, Farmakoloji
analjezik İsim, Farmakoloji
ağrı kesici İsim, Farmakoloji
ağrı kesici ilaç İsim, Farmakoloji
analjezik İsim, Farmakoloji
fiziksel acı İsim
can acısı İsim
ağrı İsim
ağrıyı hafifletmek Fiil
karın ağrısı İsim, Tıp
karın bölgesinde şiddetli ağrı
can acısı
sırt ağrısı İsim, Tıp
bel ağrısı İsim, Tıp
bir yeri ağrımak Fiil
ağrımak Fiil
acı duymak Fiil
acıya karşı duygusuz olmak Fiil
acıtmak Fiil
azap vermek Fiil
zonklatmak Fiil
ağrılı
göğüs ağrısı İsim, Tıp
acıdan iki büklüm olmak Fiil
acıdan kurtulma
acı duymak Fiil
burulmak Fiil
acımak Fiil
acıtmak Fiil
canını yakmak Fiil
ağrıtmak Fiil
sancısı tutmak Fiil
sancılanmak Fiil
aralıklı ağrı İsim, Tıp
kesintili ağrı İsim, Tıp
eklem ağrısı İsim, Tıp
diz ağrısı İsim, Tıp
kas ağrısı İsim, Tıp
kas ağrısı İsim, Tıp
boyun ağrısı İsim, Tıp
sızlama
kulunç
şiddetli ağrı
kulunç
dinmek bilmeyen ağrı
acıyı dindirmek Fiil
zonklamak Fiil
acıdan feryat etmek Fiil
büyük sancı
sancısız
kıvranmak Fiil
bükünmek Fiil
kıvranma
manevi zarar İsim, Hukuk
başımın belası İsim
baş belası İsim
baş belası İsim
dert, baş belası.
It gives me pain in the neck: Başıma bela oluyor/canıma okuyor.
He is pain
in the neck: Tam bir baş belasıdır.

pain ile ayni anlama gelir. (a) dert, sıkıntı, başağrısı, bunalım.
to give someone a pain in
the neck: birisine sıkıntı/başağrısı vermek, başına bela kesilmek, bunaltmak.
You give me pain: Başımı ağrıtıyorsun. (b) baş belası, musibet.
She's a real pain (in the neck)!
baş belası İsim
ağrı yönetimi İsim, Tıp
ağrı kesici İsim, Farmakoloji
ağrı kesici ilaç İsim, Farmakoloji
analjezik İsim, Farmakoloji
şamata yaparak şehir hriin altını üstüne getirmek Fiil
manevi tazminat İsim, Hukuk
birinin sinirine dokunmak Fiil
cefa etmek Fiil
cezasına çarptırılacağı tehdidiyle.
He was ordered never to return on pain of death: Dönerse idam
cezasına çarptırılacağı tehdidiyle uzaklaştırıldı.
They were ordered not to cross the border, on pain of death: Hududu geçmemeleri, geçerlerse kurşuna dizilecekleri bildirildi.
beden acısı çekmek Fiil
bir şeye son derece özen göstermek Fiil
aksi takdirde ölümle cezalandırılır
(US) aykırı hareket edildiği takdirde hapis cezası ile cezalandırma şartı
idam cezasına mahkûm olma