1. hazır, mevcut.
    be present: hazır bulunmak.
    present company: hazır bulunanlar, hazırun.

    present company (always) excepted: hâşâ huzurdan, sözüm huzurdan dışarı.
  2. şimdiki (zaman), güncel, şu andaki/halihazırdaki (durum vb.).
    at present: şimdi, şu anda, halihazırda,
    şimdiki halde/durumda.
    at the present time: bu zamanda, halihazırda.
    for the present: şimdilik, şu anda, şu an için, geçici olarak, muvakkaten.
    up to the present: şimdiye/şu ana kadar.
    articles for present use: her gün kullanılan eşya.
    the present worth of … : … in şimdiki değeri.
    We learn from the past, experience the present and hope for success in future: Geçmişten ders alır, şimdiki zamanı yaşar, geleceğe ümitle bakarız.
  3. Gramer şimdiki zaman (kipi), hal (sigası).
  4. (bir yerde vb.) var olan, bulunan.
    Carbon is present in many minerals.
  5. eldeki, ele alınan, söz konusu (edilen).
    the present issue.
    the present writer: bu yazıyı yazan, imza sahibi.
  6. serinkanlı, soğukkanlı.
  7. ânî, müstacel, mübrem.
  8. hediye, bahşiş, armağan.
    make someone a present of sth: birisine bir şeyi armağan etmek/hediye olarak vermek.
  9. eldeki iş, ele alınan konu.
  10. Geçişli Fiil sunmak, takdim etmek.
    present one's respects: saygılarını sunmak.
    present something to someone
    = present someone with something: birine bir şey sunmak/takdim/hediye etmek.
  11. Geçişli Fiil göstermek, arzetmek.
    present one's apologies: özür dilemek.
    present one's compliments:
    iltifatta bulunmak.
    This matter presents some difficulties: Bu iş biraz zorluk gösteriyor.
  12. Geçişli Fiil (fırsat vb.) vermek, sağlamak, hasıl etmek, meydana getirmek, meydan vermek.
  13. Geçişli Fiil ibraz etmek, göstermek.
    to present one's I.D.: kimliğini göstermek.
  14. Geçişli Fiil tanıştırmak, takdim/prezante etmek.
    present oneself: (a) kendini takdim etmek, (b) ispatı vücut etmek, hazır bulunmak.
  15. Geçişli Fiil kamuya duyurmak.
  16. Geçişli Fiil huzura çıkarmak.
  17. Geçişli Fiil teşhir etmek.
  18. Geçişli Fiil dikkatine sunmak/arzetmek, gözönüne sermek.
  19. Geçişli Fiil anlatmak, izah etmek.
  20. Geçişli Fiil temsil etmek, (sahnede rolünü) oynamak.
    to present a play: bir piyesi sahneye koymak.
  21. Geçişli Fiil döndürmek, çevirmek.
    He presented his back to the audience.
  22. Geçişli Fiil (tüfek) nişan almak.
    present a pistol at someone's head: birinin başına tabanca dayamak.
  23. Geçişli Fiil, Hukuk (a) suçlamak, itham etmek, (b) (yetkili makama) arzetmek, bilgi vermek.
  24. Geçişli Fiil papazı maaşlı makama aday göstermek.
iflas dilekçesi vermek Fiil
saygılarını sunmak Fiil
itimatnamesini sunmak Fiil
selamlarını sunmak Fiil
fikirlerini anlatmak Fiil
saygılarını sunmak Fiil
bütün hazır bulunanlar
şimdi
halihazırda
halen
şimdiki halde
hazır bulunmak Fiil
işbu belge hamili
doğum günü armağanı
lüks armağan
Noel armağanı
bir armağanı geri çevirmek Fiil
şimdilik
geçmişten günümüze
dünden bugüne
bulundurmak Fiil
hikâye kipi, geçmiş olayları anlatırken kullanılan hal kipi.
mevcutlar listesi
rüşvet
mevcut kişilerin isimleri İsim
mevcut kişilerin sayısı
her yerde hazır
para armağanı
mevcut olduğunu bildirmek Fiil
işbu
halihazır
mevcut
mevcut bulunanlar
hazirun
(US) hazır bulunanlar
hazır bulunanlar İsim
yakınçağ
şimdiye kadar
şimdiye kadar
evlilik armağanı
kanun tasarısını sunmak Fiil
mahkemede davaya çıkmak Fiil
belge ibraz etmek Fiil
güçlük teşkil etmek Fiil
zorluk teşkil etmek Fiil
zorlayıcı olmak Fiil
şikâyette bulunmak Fiil
güçlük teşkil etmek Fiil
güçlük arz etmek Fiil
zorluk teşkil etmek Fiil
bir belge sunmak Fiil
çok kötü görünmek Fiil
ölüye son saygılarını sunmak Fiil
ölüye son saygılarını sunmak önerge sunmak Fiil
bir mesaj getirmek Fiil
arzuhal vermek Fiil
dilekçe vermek Fiil
plaket vermek Fiil
bir oyun temsil etmek Fiil
itirazname sunmak Fiil
defiyi savunmak Fiil
bir itirazname sunmak Fiil
sorun olmak Fiil
sorun teşkil etmek Fiil
tehdit oluşturmak Fiil
hesapları sunmak Fiil
(çek) yeniden ibraz etmek Fiil
işbu sözleşme
engel oluşturmak Fiil
engel olmak Fiil
engel teşkil etmek Fiil
şimdiki ve gelecekte elde edilecek servet
mevcut ve gelecekte iktisap olunacak mal mülk
take up arms: silaha sarılmak. take up arms against enemy: düşmana karşı silaha sarılmak/harbe hazırlanmak.
(a) tüfekle selam vaziyeti (almak), (b) selam vaziyeti! (komut), (c) (silahsız birliklerde) el ile selam (vermek).
şimdiki kabine
mali bir dönem sonundaki sahiplik
fiilen ödenmiş sermaye
hazirun
hazır bulunanlar
şu anda geçerlik kazanan devir ve temlik
tahsil için kuponları sunmak Fiil
çağdaş
günümüzün
bugün
modern
güçlük arzetmek Fiil
şimdiki kullanış
şimdiki servet
günün rayici
şimdiki moda
günün modası İsim
kabul için sunmak Fiil
tahsil için takdim etmek Fiil
kırdırmak üzere sunmak Fiil
kanıt olarak sunmak Fiil
delil olarak sunmak Fiil
tahsilat için sunmak Fiil
iktidardaki hükümet
karşı hediye
karşı armağan
hali hazırda ilgi konusu olmak Fiil
(a) (düşünce, fikir vb.) akla gelmek, (b) (imkân, olanak vb.) zuhur etmek, çıkmak.
If the chance to
buy this house presents itself, buy it: Fırsat/imkân bulursan bu evi satın al.
efektif piyasa
peşin para
nakit para
randevu ile birine gitmek Fiil
duruşmaya çıkmak Fiil
kendini birine tanıtmak Fiil
şimdiki sahibi
faaliyet ismi, sıfat fiil: İngilizce fiillerin
-ing ile sonlanan şekli.
ör.: say: söylemek,


saying
: söyleyen, söyleyerek.
İsim
tamamlanmış şimdiki zaman:
have fiilinin şimdiki zamanı sonuna fiilin geçmiş zaman ortacı (
past
participle) getirilerek yapılır:
ör.: I have finished: (şimdi) bitirdim.
İsim
şimdiki fiyat
şimdiki rejim
şimdiki rejim
şimdiki maaş düzeyi
bazı ilginç özellikler göstermek Fiil
birini bir şekilde tanımlamak Fiil
birini birşey gibi göstermek Fiil
birini birşey olarak göstermek Fiil
birini birşey olarak tanıtmak Fiil
birini bir şekilde tanıtmak Fiil
birine birşey hediye etmek Fiil
birine birşey vermek Fiil
birine bir şey armağan etmek Fiil
tahsil için bir şey takdim etmek Fiil
işlerin şimdiki durumu
işlerin şimdiki (halihazır) durumu
şimdiki zaman
bilanço yu sunmak Fiil
bilançoyu sunmak Fiil
şimdiki zaman
şimdiki trend
vadesi ileride belirli bir tarihte gelecek ve önceden belirli bir meblağın iskontolu değeri
bugünkü değer
şimdiki değer İsim, Ekonomi
işbu cilt
makbuzlar sunmak Fiil
içinde bulunduğumuz yıl
özürlerini iletmek Fiil
özür dilemek Fiil
özürlerini sunmak Fiil
özürlerini arz etmek Fiil
kendini göstermek Fiil
kendini tanıtmak Fiil
davranış sergilemek Fiil
kendini takdim etmek Fiil
şimdiki fiyatlar üzerinden
(borsa) şimdiki kur üzerinden
şimdiki fiyatlar üzerinden
günümüzde Zarf
bir yerde mevcut olmak Fiil
bulunmak Fiil
açık ve yakın tehlike İsim, Hukuk
mevcut haliyle Zarf
olayımızda Zarf, Hukuk
bu durumda
hediye etmek Fiil
mevcut olup oy kullanan üyeler İsim
net bugünkü değer İsim, Muhasebe
(gelecekteki nakit giriş ve çıkışlarını belirli bir iskonto oranıyla bugünkü değere indirgedikten sonra
bunları karşılaştırmak suretiyle projeleri değ
net bugünkü değer yöntemi
halihazırda ilgi konusu olmak Fiil
şu anki … İsim
huzurdaki dava İsim, Hukuk
halihazır
bugünkü şartlar altında Zarf
mevcut şartlarda Zarf
mevcut durumda Zarf
mevcut şartlar altında Zarf
bugünkü durumda Zarf
bugünkü şartlarda Zarf