Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. Fiil, Askerlik hazır ola geçirmek
  2. Fiil, Askerlik esas duruşa geçirmek
  3. Fiil, Askerlik görev başına çağırmak
  4. Fiil, Askerlik göreve çağırmak
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

stand to one's demand
taleplerinde ısrar etmek Fiil
stand to one's duty
görevini azimle yapmak Fiil
stand to one's guns
fikrinde ısrar etmek Fiil
stand to one's principles
ilkelerine bağlı kalmak Fiil
stand to a policy
bir politikayı desteklemek Fiil
stand to attention
hazır ol durumuna geçmek Fiil
stand to do something
birşeyi gerçekleştirme olasılığı bulunmak Fiil
stand to do something
birşeyi yapma olasılığı bulunmak Fiil
stand to lose $ 10
10 doları kaybetmeyi göze almak Fiil
stand to lose nothing
kaybedecek bir şeyi olmamak Fiil
stand to reason
açık/âşikâr/makul/mantıkî olmak.
It stands to reason: besbelli, şüphesiz, görülüyor ki, âşikâr DEVAMINI OKU
olarak, makul olarak denilebilir ki, … için makul sebepler var.
It stand to reason that we shall succeed. GİZLE
stand to reason
makul olmak, akla yatmak.
stand to sb's credit
birinin alacağında bulunmak Fiil
(exceptional person) to stand out
sivrilmek Fiil
be brought to a stand
durdurulmak Fiil
be to stand at a parity
eşit değerde olmak Fiil
be unable to stand stress
zora gelememek Fiil
give no leg to stand on
tutunacak bir dal bırakmamak, kıskıvrak bağlamak, çaresiz bırakmak.
have no leg to stand on
dayanağı/mesnedi olmamak, tutar tarafı olmamak, mesnetsiz olmak, savunulacak/müdafaa edilecek tarafı DEVAMINI OKU
olmamak, kuvvetli delilden yoksun olmak. GİZLE
have not a leg to stand on
kabul ettireceği mazereti olmamak Fiil
not have a leg to stand on
dayanağı/mesnedi olmamak, tutar tarafı olmamak, mesnetsiz olmak, savunulacak/müdafaa edilecek tarafı DEVAMINI OKU
olmamak, kuvvetli delilden yoksun olmak. GİZLE
not to be able to stand up under difficulties
kahır çekememek Fiil
not to leave someone a leg to stand on
iddialarını birer birer çürütmek, savunmasız bırakmak.
not to stand upon niceties
fazla titiz olmamak Fiil
put to a stand
durdurmak Fiil
put to a stand
tevkif etmek Fiil
right to vote and stand for election
seçme ve seçilme hakkı İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
stand a drink to order someone a drink
içki ısmarlamak birine içki ısmarlamak Fiil
stand at attention ; to save the appearances ; to save the situation .
vaziyet almak vaziyeti kurtarmak Fiil
stand back to back
sırt sırta vermek Fiil
stand out to sea
engine açılmak.
stand out to the sea
denize çıkmak Fiil
stand shot to sb
ziyafette birinin masrafını ödemek Fiil
stand shoulder to shoulder
dayanışmak, birbirini desteklemek, omuz omuza vermek.
stand up to
göğüs germek Fiil
stand up to sb
birini cesaretle karşılamak Fiil
stand up to someone
birine direnmek Fiil
stand up to someone
birine karşı çıkmak Fiil
stand up to someone
birinin yaptığı haksızlığa karşı sesini çıkarmak Fiil
stand up to/against
cesaretle karşılamak/savunmak, kafa tutmak, karşı durmak.
stand up to fate: talihe/kadere göğüs germek.
to stand a comparison
karşılaştırılabilir
to stand approved
tasdik edilmiş
to stand at bay
son bir ümitle/can havliyle mücadele etmek.
to stand for
namzetliğini koymak Fiil
to stand for parliament
milletvekili lliğine adaylığını koymak Fiil
to stand mute
(ceza hukuku) kendisine karşı yapılan suçlamalara veya sorulan sorulara yanıt vermeyen sanık
to stand on one's own
münferit
to stand on one's own
(ev) dört tarafı açık
to stand Sam
ağalık yapmak, (lokantada vb.) hesabı ödemek.
value to stand as a specific guarantee
bedeli teminat içindir
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.
 
 
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun