düşüncelerini eyleme döndürmek
Fiil
Lafı nereye getirmeye çalışıyorsun?
Bu da nereden çıktı şimdi?
banka nız hangisi banka hatır senedi
... konusunda ne düşünüyorsun?
... konusunda fikrin nedir?
nereden.
where did you come from?
mükemmel, dört başı mamur.
That party's really where it's at, man! Kullanılışı:
WHEN yerine
WHERE kullanmamaya dikkat etmelidir.
"A holiday is where we have a time off." yanlıştır,
where yerine
when kullanılması gerekir: "
A holiday is when we have a time off." Keza
THAT yerine
WHERE kullanılmamalıdır:
I see by the papers THAT he has retired. (
where he has retired demek yanlıştır). WHERE ile beraber edat kullanmaktan kaçınmalıdır: Örneğin, "
Where is she at?" denilmez, "
Where is she?" denilir. "
Where are you going to?" denilmez, "
Where are you going?" denilir. Yalnız hareket ve menşe bildiren tümcelerde
"where from" terkibi kullanılır:
bk.:
where3 (2).
asıl dert/zorluk, hassas nokta, insanın dertli olduğu husus.
İstenirse herşey olur.
Cümle
Çıkmadık candan ümit kesilmez.
Cümle
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
Cümle
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
bu saatte yarın nerede olacağım ?
X'e gelince/X konusunda/X söz konusu olunca.
Where work is concerned, I always try my best.
=
where are.
Where're you going?
where has.
where's he been all night?
aksi belirtilmedikçe
Zarf, Hukuk
can damarına basmak, en zayıf yerinden vurmak.
kişinin dertli olduğu hassas noktayı bilmek
Fiil
hassas noktayı bilmek
Fiil
birinin kendisi hakkındaki düşüncelerini bilmek
Fiil
ne yapılması gerektiğini bilmek
Fiil
bir durumda ne yapacağını bilmek
Fiil
yapılması gerekenleri bilmek
Fiil
birinin kendisi hakkında ne düşündüğünü bilmek
Fiil
ayakaltı nda bırakmak
Fiil
işte dert burada.
Everyone knows best where his own shoe pinches: Herkes kendi derdini başkasından iyi bilir.
Nereye gittiğini bilmek imkansız.
başladığımız yer burasıydı (görüşmeler başlama noktasına geri geldiğinde söylenir
söylenen söze şiddet verir, öfke/hayret/tehevvür vb. ifade eder.
What the devil are you doing here? Burada ne yapıyorsun/ne işin var/ne halt ediyorsun?
What the devil are you talking about: Sen ne diyorsun! (=Ne demek istiyorsun yani!)
What the devil have you been: Hangi cehennemde idin (= Nerede kaldın/niye bukadar geciktin?)
What the devil is he gone: Hangi cehenneme gitti?
What the devil are you doing: Ne halt ediyorsun!
Oh, well, what the devil: Aman, canı cehenneme!
Why the devil didn't he say so: Bunu ne diye söylemedi!
How the devil would I know: Ne bileyim birader! (Kerametim mi var?).
Where the devil is he: Hangi cehennemde (= Nerede?)