Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. (giyinişi/düşünüşü/davranışı) zamana uygun, modern.
    be with it: zamana/modaya uymak, şık giyinmek.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

be with it
(a) dikkatli/uyanık olmak, (b) (durumu vb.) anlamak, takdir etmek.
carry with it
'ye yol açmak Fiil
carry with it
'yi de birlikte getirmek Fiil
come off with it
doğru olmadığını bildiği şeyleri söylemek Fiil
do with it
bitirmek, son vermek.
Let's have done with it! Artık bu işe bir son verelim!
get away with it
bir şeyden cezasız paçasını kurtarmak Fiil
get with it
uyanık/müteyakkız bulunmak, tetikte bulunmak.
get with it
ilgilenmek, (işe) girişmek.
I don't see anything wrong with it
(a) onda hiçbir bozukluk/anormallik görmüyorum. (b) bunda hiçbir sakınca görmüyorum.
There's something DEVAMINI OKU
wrong with him: Ona bir hal oldu; bu adamın şüpheli bir tarafı var. GİZLE
it doesn't have even the slightest connection with it
yanından bile geçmemiş
carry with it the right of six weeks annual leave
altı haftalık yıllık izin hakkı doğurur
out with it!
söyle! çıkar baklayı ağzından!
to hell with it/him
canı cehenneme, aldırma, boşver, aman se de, işin mi yok.
(coffee) with a middling amount of suger in it
orta şekerli
have it off/away with …


Brit.- argo … ile cinsî münasebette bulunmak.
have it out with sb
biriyle bir anlaşmazlığı halletmek Fiil
hit it off with sb
biriyle kaynaşmak Fiil
I've had it with ....
...'den fenalık geldi.
I've had it with ....
...'den gına geldi.
I've had it with ....
...'den bıktım.
it is with sadness that ...
maalesef ...
it rests with him to decide
karar ona kalmış
lay it on with trowel
abartarak övmek/methetmek, ballandırmak, göklere çıkarmak, dalkavukluk yapmak, yaltaklanmak, bin dereden DEVAMINI OKU
su getirmek.
Bob wanted to go to the movies. He layed it on thick to his mother: Bob sinemaya gitmek için annesine yaltaklandı. GİZLE
make it up with sb
biriyle barışmak Fiil
make it with someone
biriyle cinsel ilişkiye girmek Fiil
make it with someone
biriyle yatmak Fiil
make it with someone
biriyle seks yapmak Fiil
stuff oneself with food to cram it in
tıkınmak Fiil
take it with a pinch of salt
ihtiyatla karşılamak.
try it on with sb
biriyle ne kadar ileri gidilebileceğini denemek Fiil
try it on with someone
birinin sabrını zorlamak Fiil
try it on with someone
biriyle cinsel ilişkiye girmeye çalışmak Fiil
try it on with someone
birinin sabrının sınırlarını zorlamak Fiil
try it on with someone
birini yatağa atmaya çalışmak Fiil
try it on with someone
biriyle yatmaya çalışmak Fiil
with-it
modern, asrî, şık, zamana uygun.
a with-it boutique.
with-it-ness: modernlik, şıklık. Sıfat
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.
 
 
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun