ısı

English Turkish Phrases

ısı eşanjörü
heat exchanger Noun, Transport
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. Noun, Chemistry heat
  2. temperature
  3. Noun radiation
  4. buckle
  5. warmness
  6. thermal energy
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

ısı güdümlü
heat-guided Adjective, Military
ısı pay ölçer
heat-cost allocator, heating-cost allocator Noun, Machinery
ısı tecridi
heat insulation Noun
atık ısı
waste heat Noun, Energy-Resources
çiy oluşması için gerekli olan ısı
dew point
doğal ısı
natural warmth
kullanılmayan ısı
waste heat
özgül ısı
specific heat
spesifik ısı
specific heat
ısı adası
heat island Noun
ısı aktarımı
heat transfer Noun, Physics
ısı aktarma hassası
heat conductivity
ısı alıcı
heat sink Information Technology
ısı ayarlayıcı
thermostat
ısı ayarlayıcısı
heat regulator
ısı birimi
calorie
ısı birimi
heat unit Noun
ısı çakıcı
heat flast
ısı çakıcı
heat flash
ısı dalgalanmaları
thermal fluctuations Noun
ısı dalgalanması
thermal fluctuation
ısı değeri
thermal value
ısı değişikliklerini ölçmek
to measure changes of temperature Verb
ısı dengesi
heat balance Noun
ısı dengesi hesabı
heat balance computation Noun
ısı derecesi
temperature
ısı derecesinde artış
rise in temperature
ısı derecesinde düşüş
decrease in temperature
ısı derecesinde inip çıkmalar
fluctuations of temperature Noun
ısı derecesinde oynamalar
variations in temperature Noun
ısı derecesinin ani farklılaşması
swinging temperature
ısı derleyici
heat reclaimer
ısı devşirme
heat recovery
ısı döngüsü
convection
ısı dönüştürücü
heat exchanger
ısı düşmesi
fall of temperature
ısı duvarı
heat barrier
ısı enerjisi
thermal energy
ısı enerjisi
heat energy Noun
ısı eşanjörü
heat exchange Noun
ısı eşdeğeri
heat equivalent Noun
ısı farkı
difference in temperature
ısı geçirmeyen bir tür plastik
polystyrene
ısı geçirmez
adiabatic Adjective, Textile Industry
ısı geçmesi
heat transmission
ısı gücü
heat power
ısı gücü
heat capacity
ısı gücü makinesi
heat engine
ısı gücü merkezi
heat power plant
ısı harcaması
heat rate
ısı ile yetiştirme
forcing
ısı ileten
convective
ısı iletkenliği
thermal conductivity Noun, Physics
ısı iletkenliği
heat conductivity Noun, Physics
ısı ışını
heat ray
ısı işletme denemesi
heat run-test
ısı izolasyonu
heat insulation Noun
ısı kalkanı
heat shield
ısı kapasitesi
heat capacity Noun
ısı karşılığı
heat equivalent
ısı kaybı
loss of heat
ısı kaybı
heat dissipation
ısı kaynağı
thermal spring
ısı kesici
heat insulator
ısı koruma
thermic protection
ısı korunma
thermic protection
ısı koşulları
thermic conditions Noun
ısı makinası
heat machine Noun
ısı makinesi
heat machine Noun
ısı makinesi
heat engine Noun
ısı mevcudu
heat content
ısı miktarı
quantity of heat
ısı miktarı
heat content Noun
ısı mühendisliği
heat engineering
ısı ölçme birimi
thermal unit
ısı ölçüsü
heat unit
ısı pompası
heat pump Noun, Machinery
ısı saçılması
irradiation
ısı sayacı
heat meter, calorimeter Noun, Machinery
ısı şimşeği
heat lightning
ısı tabancası
heat gun Noun
ısı tayfı
heat spectrum
ısı transferi
heat transfer Noun
ısı yayan
radiant
ısı yayıcısı
convector
ısı yayımı
convection
ısı yayma
radiance
ısı yaymak
to radiate Verb
alçak ısı derecesi
low temperature
ani ısı düşmesi
sudden drop of temperature
atom patlaması ısı çakıcı
heat flast
çok az ya da hiç ısı vermeden ışık yayma
phosphorescence
çok fazla ısı meydana getirebilen
incendiary
donma ısı derecesi
freezing temperature
en düşük ısı derecesi
minimum temperature
gazlı fırınlarda ısı derecesini gösteren sayı
regulo
gölgedeki ısı derecesi
shade temperature
hava ısı derecesi
air temperature
havadan suya ısı pompası
air-to-water heat pump Noun, Machinery
kaydedilen en yüksek ısı derecesi
maximum temperature recorded
kentsel ısı adası
urban heat island Noun
normalin üstünde ısı derecesi : yukarki kiracılar
temperature above normal the tenants of the flat above Noun
ortalama ısı derecesi
mean temperature
sabit ısı derecesi
stationary temperature
sabit kalan ısı derecesi
uniform temperature
toprak ısı derecesi
soil temperature
yıllık ısı dereceleri
annual range of temperature Noun
yüksek ısı derecesi
high temperature
ahşap işi
woodwork
amme işi
public occupation
baht işi
gamble
büro işi
white- collar work
çelik işi
steelwork
çocuk işi
easy job
dahi işi
stroke of genius
demir işi
ironwork
demir işi
iron work
denetim işi
regulatory job
devlet işi
government job
eksper işi
back-room work
el işi
handcrafted Noun
ev işi
household chores Noun, Home
gece işi
night employment
göçmen işi
migrant worker
hamur işi
patty Noun
hamur işi
pastry Noun, Food-Kitchen
havale işi
transfer business
inşaat işi
building business
inşaat işi
structural work
ipotek işi
mortgage business
işi
half- commission man
işi
literary agent
işi başaramamak
to fall down in the job Verb
işi başlatmak
to start the ball rolling Verb
işi bırakmak
to walk out Verb
işi bırakmak
to cease work Verb
işi bozmak
to break a bargain Verb
işi büyütme
job enlargement
işi canlandırmak
to enliven business Verb
işi dağıtmak
to share out the work Verb
işi değiştirir
that alters matters
işi durdurmak
to suspend operations Verb
işi durdurmak
to leave off work Verb
işi durdurmak
to fold up Verb
işi genişletmek
to expand one's business Verb
işi halletmek
to turn the trick Verb
işi kapatmak
to liquidate Verb
işi kendi işi saymak
to make it one's business Verb
işi olmak
to have a job Verb
ithalat işi
import business
kambiyo işi
exchange business
kendi işi
business for own account
kendi işi
own work
kredi işi
credit work
kredi işi
credit business
kurtarma işi
salvage business
malvarlığı işi
property business
masa işi
desk work
nakit işi
cash business
öncü işi
spadework
öncülük işi
pioneering job
opsiyon işi
dealings in options
parça işi
joining piece rate
repor işi
jobbing in contangos
sanat işi
art work
sanayi işi
industrial employment
sanayii işi
industrial employment
şans işi
toss- up
şans işi
streak of good luck
şeytan işi
work of the devil
simsarlık işi
broker's business
spekülasyon işi
speculative undertaking
tahkikat işi
investigative work
tahkikat işi
investigator matter
tahmin işi
forecasting business
takas işi
barter transaction
talih işi
stroke of luck
taşeronluk işi
sub-contracted work
tazminat işi
compensation business
temizlik işi
domestic service
toprak işi
earthenware
toprak işi
earth's work
tuğla işi
brickwork
üretim işi
productive work
usta işi
expert work
usta işi
expert workmanship
usta işi
masterpiece
ütü işi
ironing
uzmanlık işi
specialistic
yama işi
patchwork
yasama işi
legislative business
yayın işi
publishing business
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Enerjinin maddeden maddeye geçebilen ve maddede ... değişimine yol açan şekli
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.