(satış)

Turkish-English Translation

  1. give for
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

azami (satış) fiyatı
maxiumum (selling) price
azami (satış) fiyatı
maximum (selling) fas
dağıtım (satış) pazarlama giderleri
distribution costs Noun
üretici (satış) fiyatı
manufactuer's sales manufacturing fas
açığa satış
short-selling Noun, Banking
açık satış
selling short
açıktan satış
short sale
açıktan satış
open sale
adli satış
sales by order of the court
adli satış
judicial sales
aleni satış
offhand sale
aleni satış
private treaty
alivre satış
sale for the account
alivre satış
short sale
aracısız satış
across-the-counter sales
aracısız satış
direct selling
aşırı satış
oversold
başarılı satış
effective selling
çabuk satış
ready sale
dolaysız satış
direct selling
düzensiz satış
spasmodic selling
faturalı satış
invoiced sale
fiktif satış
proforma sale
götürü satış
sale per aversionem
hareketli satış
brisk sale
hayali satış
fictitious sale
kapıdan satış
door-to-door selling Noun
kati satış
final sale
konsinye satış
sale on consignment
kontrolsüz satış
unrestricted sale
kredili satış
purchase on account
maliyetine satış
non-profit sale Noun
muhayyer satış
sale by test
muhayyer satış
memorandum sale
muhayyer satış
sale and return
muhayyer satış
deliver goods on sale or return
muhayyer satış
sale on approval
nakit satış
cash deal
normal satış
regular sale
ödemeli satış
deposit sale
okazyon satış
bargain sale
perakende satış
sale of retail
perakende satış
retailing sale
peşin satış
sale for cash
planlı satış
planned selling
primsiz satış
selling without premium
proforma satış
pro-forma sale
şartlı satış
qualified sale
şartlı satış
sale at a valuation
satış
selling
satış
vending
satış
vendition
satış
disposal
satış
sale
satış
discharge
satış
sell
satış ağırlığı
selling weight
satış anlaşması
agreement for sale
satış artışı
incremental sales Noun
satış beklentisi
selling prospect
satış belgesi
sales note
satış belgesi
(US) sales note
satış bildirisi
sold note Noun
satış bölgesi
selling area
satış bölgesi
sales territory
satış bölgesi
selling territory
satış broşürü
sales brochure
satış broşürü
sales folder
satış bülteni
sales bulletin
satış bürosu
selling office Noun
satış bürosu
sales agency (selling agency) Noun
satış bürosu
sales office Noun
satış bütçesi
sales budget
satış çabası
sales drive Noun
satış cazibesi
sales appeal Noun
satış dalgası
selling wave Noun
satış danışmanı
sales assistant Noun, Commerce
satış değeri
sale value
satış değeri
sales value
satış değeri
salable value
satış desteği
promotion Noun
satış dili
sales patter
satış durumu
sales situation
satış düzenleyicisi
sales organizer
satış eğrisi
sales curve
satış elemanı
shopkeeper Noun, Commerce
satış elemanı
sales person Noun, Commerce
satış elemanı
sales assistant Noun, Commerce
satış elemanı
shop assistant Noun, Commerce
satış emri
sell-order
satış emri
selling order
satış envanteri
sale stocktaking
satış faturası
sale invoice
satış faturası
sales invoice
satış fikri
sales idea
satış fırlaması
sales leap
satış fırsatı
sales opportunity
satış fişi
receipt
satış fiyatı
sale price Noun, Accounting
satış garantisi
sales guarantee
satış gelirleri
income from sales Noun
satış gösterisi
sales demonstration
satış gözetimi
sales supervision
satış hacmi
volume of sales
satış hâsılatı
sale proceeds
satış idaresi
sales administration
satış ilanı
sales notice
satış iptali
sales cancellation
satış işareti
sell signal
satış istatistik
sales statistics
satış kabiliyeti
trading ability
satış kampanyası
selling campaign Noun
satış kanalı
sales channel
satış kanalları
trade channels Noun
satış kârı
sales pimss
satış komisyonu
sales commission
satış konuşması
selling talk
satış konusu
subject matter of sale
satış kooperatifi
marketing cooperative
satış kotası
sales quota Noun
satış krizi
sales crisis
satış kuru
selling rate Noun, Banking
satış kurulu
sales committee
satış mahreci
sales outlet
satış makbuzu
sales voucher
satış maliyetleri
selling costs Noun
satış malzemeleri
selling aid Noun
satış malzemesi
sales tool
satış masrafları
selling expenses Noun
satış memuru
sales clerk
satış memuru
shop clerk
satış mevsimi
selling season
satış mevsimi
marketing season
satış miktarı
quantity of sales
satış muamelesi
sales transaction
satış müdürlüğü
sales management
satış mümessili
sales representative
satış mümessilliği
salesmanship
satış noktası
outlet Noun, Commerce
satış noktası
point of sale Noun, Commerce
satış nüfuzu
sales penetration
satış olanakları
sales possibilities Noun
satış öncesi
presale
satış politikası
selling policy Noun
satış prensipleri
principles of selling Noun
satış raporu
sales report
satış şartları
conditions of sale Noun
satış şartları
sales conditions Noun
satış şartları
terms of sale Noun
satış şeması
sales diagram
satış semineri
sales seminar
satış senedi
deed of sale
satış sergisi
sales display
satış sıklığı
sales frequency
satış sonuçları
sales results Noun
satış sözleşmesi
sales contract Noun, Commerce
satış stajyeri
sales trainee
satış stratejisi
sales strategy
satış şubesi
sales department Noun
satış tahmini
sales forecast (ing)
satış tahminleri
sales forecast Noun
satış takvimi
selling calendar
satış tekeli
sales monopoly
satış teklifi
offer for sale
satış teklifi
offer to sell (for sale
satış tekniği
sales technique
satış teknikleri
sales techniques Noun
satış temsilciliği
sales office
satış teşkilatı
merchandising organization
satış teşvik
sales promotion
satış trendi
sales trend
satış vergileri
tax comissioners of customs and excise Noun
satış vergisi
(US) sales tax
satış vergisi
sales tax
satış yardımcısı
sales assistant
satış yeri
place of sale
satış yönetimi
sales management
satış yöntemi
sales method
satış yükü
sales load
satış yutturmacaları
sales gimmicks Noun
satış yüzdesi
percentage of sales Noun
satış zirvesi
selling climax
taksitli satış
deferred payment sale
taksitli satış
instalment business
taksitli satış
tally system
tenzilatlı satış
selling goods at reduced prices
tenzilatlı satış
sale
toplam satış
total sales
toplam satış
loose sales
toptan satış
sale in gross
toptan satış
selling by wholesale
vadeli satış
sale on credit terms
vadeli satış
time sale
vadesiz satış
cash sale
versiye satış
credit sale
yeniden satış
resale
yumuşak satış
softselling
zorunlu satış
compulsory sale
Turkish-English phrases from Zargan's own database

satış
Satmak işi, satma, satım