ayrılmış

Turkish-English Translation

  1. separate
  2. split
  3. selected
  4. detached
  5. divided
  6. assorted
  7. separated
  8. secluded
  9. insular
  10. segregated
  11. insulated
  12. disespoused
  13. gone
  14. spoken for
  15. discrete
  16. in sunder
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(bankacılık) yabancı bir banka için ayrılmış
earmarked
(bölge) sanayiye ayrılmış
devoted to industry
(ruhlarla ilgili olarak) vücuttan ayrılmış
disembodied
duvar yerine bir paravanla ayrılmış
junior suite
emekliye ayrılmış
state- pensioned
evinden ayrılmış
errant
ihracat için ayrılmış
to be intended for export
ihracat için ayrılmış
intended for ecgd
ihracat için ayrılmış
intended for export
ikamete ayrılmış
residential
iki parçaya ayrılmış
dichotomous Adjective
iki yarıya ayrılmış
divided into two halves
iki yarıyarıya ayrılmış
divided into two halves
kalemlere ayrılmış
itemized
kamu görevinden ayrılmış
functus officio (lat)
merkezden kenara çizilen çizgilerle dilimlere ayrılmış
pie chart
sekmeyle ayrılmış
Tab Delimited Information Technology
sektörlere ayrılmış
sectoral
tahsisat ayrılmış
budgeted
üç bölüme ayrılmış
tripartite
ayrılmış dilim
exploded pie Information Technology
ayrılmış masa
reserved table
ayrılmış miras
several inheritance
ayrılmış özel yedek akçe
appropriations of surplus
ayrılmış yer
reserved seat
ayrılmış yollar
several ways Noun
(hisse , US) yönetim kurulu için ayrılmış hisse
reserved share
ağır giden arabalara ayrılmış şerit
(Br) crawler lane
atlılara ayrılmış yol
bridle path
av hayvanlarına ayrılmış koru
preserves
av hayvanlarına ayrılmış koru
game preserve
avı korumak için ayrılmış arazi
game reserve
belirli amaçlar için ayrılmış olan fonlar
reserve
belirli kimselerin oturmasına ayrılmış bölge
pale
belli bir amaç için ayrılmış yedek akçe
appropriated surplus
belli bir amaca ayrılmış para
earmarked funds
bir amaç için ayrılmış mal varlığı
earmarked asset
bir faaliyeti başlatmak için bir yana ayrılmış fonlar
cash money
bir mevkiden ayrılmış olmak
to cease to hold office Verb
bölümlere ayrılmış fabrika
(US) departmentalized factory
dökme (paket veya ambalajlara ayrılmış olarak
in bulk
emekliye ayrılmış deniz subayları listesi
reserved list
giyilmemek üzere eskiye ayrılmış palto
discarded coat
kalemlere ayrılmış ödenek (US)
itemized appropriation
kalemlere ayrılmış ödenek (US)
segregated appropriation
kıç güvertesi (subaylara ayrılmış güverte
quarter- deck
Kızılderililer'e ayrılmış bölge
indian reservation
küçük oturum birimlerine ayrılmış büyük bina
converted flats
mevkinden ayrılmış olmak
to cease to hold office Verb
müdürlere ayrılmış kantin
canteen used exclusively for executives
öğretmenlerin kullanımına ayrılmış oda olmak
to be a room for the use of teachers Verb
okul, hastane ve benzeri yerlerde ibadete ayrılmış oda
chapel Noun
posta gemileri ve feribotlar için ayrılmış liman
pocket port
posta gemileri ve feribotlar için ayrılmış liman
packet port
sanayiye ayrılmış ülke
district devoted to industry
su geçirmez bölge ve kapılarla ayrılmış bölümleri olan gemi
compartment boat
sürüden ayrılmış hayvan
stray
sürüden ayrılmış sığırlar
stray cattle
vahşi hayvanlara ayrılmış park
park
ya da büyük bir şirketin mülkiyetinden ayrılmış bir şirket
spin off
yalnız yayalara ayrılmış cadde
pedestrian street
yayalara ayrılmış bölge
pedestrian zone
yayalara ayrılmış cadde
pedestrian street
yayın programında ayrılmış yer
slot
yedeğe ayrılmış malzeme
reserved material
yedek akçe olarak ayrılmış net gelir
appropriated retained earnings
yük taşımaya ayrılmış yol
carriageway
Turkish-English phrases from Zargan's own database