divided

English-Turkish Translation

  1. Adjective ayrı, ayrılmış.
  2. Adjective birlikten ayrılmış/çıkmış.
  3. Adjective bölünmüş, paylaşılmış, üleştirilmiş, taksim edilmiş.
  4. Adjective, Botany dilimli (yaprak).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

dividedness
bölünmüşlük Noun
be divided
bölünmek Verb
equally divided
eşit olarak bölünmüş
stock divided
hisse belgesi
divided by
bölü
divided co-ownership
kat mülkiyeti Noun, Law
divided court
mahkemenin çoğunluk kararı
divided highway
bölünmüş anayol: gidiş-geliş yolları arasında güvenlik şeridi bulunan yol.
divided into sections
ayrımlı
divided into shares
hisseli
divided into two halves
iki yarıya ayrılmış
divided into two halves
iki yarıyarıya ayrılmış
divided nation
bölünmüş ülke
divided opinion
fikir ayrılıkları Noun
(land) to be divided into parcels
parsellenmek Verb
(land) which has been divided into parcels
parselli
be divided in opinion
ayrı fikirlerde olmak Verb
be divided into opposing groups
kutuplaşmak Verb
be divided on a question
bir konuda fikir ayrılığı olmak Verb
limited partnership in which the capital is divided into shares
sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket Noun, Civil Law
English-Turkish phrases from Zargan's own database