emin

Turkish-English Translation

  1. certain
  2. strong
  3. safe
  4. firm
  5. confident
  6. convinced
  7. secure
  8. sure
  9. good
  10. staunch
  11. trustworthy
  12. infallible
  13. facile
  14. unerring
  15. odds-on
  16. to be in the bag
  17. Adjective trusty
  18. fiduciary
  19. free from doubt
  20. trustable
  21. dangerless
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

ferman mührü emini
lord privy seal
aşırı kendinden emin
overconfident
kendinden aşırı emin
cocksure
kendinden çok emin
overweening
kendinden emin
possessed
kendinden emin
perky
kendinden emin
red blooded
pek emin
foolproof
emin biçimde
firmly Adverb
emin biçimde
surely Adverb
emin bir kaynaktan
from a safe quarter
emin bir şekilde
confidently Adverb
emin bir şekilde
safely Adverb
Emin değilim.
Not really.
Emin değilim.
I don't know about this.
Emin değilim.
I doubt it.
emin ellerde
safe
emin ellerde
in safe hands Adjective
emin hayat
secure existence
emin kaynaktan
from a safe quarter
emin kaynaktan bilgisi olan
in the know
emin kaynaktan elde edilen bilgi
poop
emin liman
safe port
emin olarak
confidently Adverb
emin olarak
safely Adverb
emin olarak
certainly Adverb
emin olarak
surely Adverb
emin olma durumu
certitude
emin olmak
to see Verb
emin olmak
to be safe Verb
emin olmak
to be positive Verb
emin olmak
to see that Verb
emin olmak
to ensure Verb
emin olmak
to bet Verb
emin olmak
to know Verb
emin olmak
to rest assured Verb
emin olmak
to make sure Verb
emin olmak için
to be on the safe side
emin olmamak
to be all at sea Verb
emin olmayan tahmin
long guess
emin temel
secure foundation
emin toprağa basmak
to be on sure ground Verb
emin ulaşma yolu
safe means of access
emin yatırım
safe investment
emin yer
safe place
emin yerde
out of harm's way
başarıdan emin olmak
to feel confident of success Verb
bir raporun doğruluğundan emin olmak
to satisfy oneself of the truth of the report Verb
bir şey hakkında emin olmak
to be clear about sth Verb
bir şeyden emin olmak
to make certain of sth Verb
bir şeyden kesinlikle emin olmak
to be sure about sth. Verb
bir şeyden kesinlikle emin olmak
to be positive about sth Verb
birinin birşeyden emin olmasını sağlamak
to convince someone of something Verb
birinin muvafakatından emin olmak
to be sure of sb's compliance Verb
birinin rızasından emin olmak
to be sure of sb's compliance Verb
birşeyden emin olmak
to see to something Verb
çok emin olmak
to as sure as eggs Verb
duruma hâkim olacağından emin olmak
to have the game in one's hands Verb
geleceğinden emin olmak
to feel secure about one's future Verb
geleceğinden emin olmak
to feel secure about sb's future Verb
gerçeklerden emin olmak
to ascertain the facts Verb
Hiç emin değilim.
I highly doubt it.
Hiç emin değilim.
I seriously doubt it.
kazanacağından emin olmak
to have the gain in one's hands Verb
kendinden son derece emin olmak
to have plenty of assurance Verb
kesinkes emin olma
as sure as death
kesinkes emin olmak
to bet one's boots or bottom dollar or life Verb
parlamentoda yerini alacağından kesinlikle emin olmak
to be safe to win one's seat Verb
salt emin olma
dead certainty
son derece emin olmak
to be a dead certainty Verb
sonucundan emin olunmayan bir teşebbüse girişmek
to gamble Verb
üçüncülükten emin olmak
to run a strong third Verb
yed-i emin otoparkı
impound lot Noun, Law
yed-i emin, yediemin
gratuitous bailee
yerine koyduğuma kesinlikle emin im
I'm absolutely positive I put it back
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Güvenilir, inanılır, ... , inak
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.