female

English-Turkish Translation

  1. dişi (insan), kız/kadın.
    a female employee/worker: kadın memur/işçi.
  2. dişi (hayvan).
    a female cat.
  3. Botany dişi, pistilli.
    a female plant.
  4. dişil, dişilere/kadınlara mahsus.
    female charm.
    female suffrage: kadınların oy verme hakkı.
  5. Machines dişi.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

adult female
yetişkin kadın
tail female
karının mirasçı grubuna hasredilmiş
female acquaintance
kadın arkadaş
female bath attendant
natır
female clerk
kadın memur
female entrepreneurs
kadın girişimciler Noun, Economics
female genitalia
kadınlık organları Noun, Biology
female heir
kadın mirasçı
female labour
kadın işgücü
female line
kadın tarafı
female link
dişi mafsal
female occupation
kadın mesleği
female occupation
kadın uğraşı
female occupation
kadın işi
female operative
kadın işçi
female partner
refika
female patient
kadın hasta
female petitioner
bayan dilekçe sahibi
female rhyme
dişil kafiye: (a) son hecesi vurgusuz iki heceli kafiye (
double rhyme):
motion, notion
veya
clever, never gibi, (b) son iki hecesi vurgusuz üç heceli kafiye (
triple rhyme):
fortunate, importunate gibi.
Noun
female rhyme
(geniş anlamda) çok heceli kafiye. Noun
female sex
dişilik
female share
odalık
female singer
şantöz
female suffrage
kadın oy hakkı
female suffrage
kadınların seçimlerde oy kullanma hakkı
female work
kadınların çalışması
female worker
kadın işçi
abuse of female child
kız çocuğa tecavüzde bulunma
chief female servant in a harem
kâhya kadın
English-Turkish phrases from Zargan's own database