geçim

Turkish-English Translation

  1. life
  2. living
  3. maintenance
  4. bread
  5. harmony
  6. livelihood
  7. Noun compatibility
  8. keep
  9. sustenance
  10. concord
  11. daily bread
  12. sustentation
  13. support
  14. a living
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

ailenin asgari geçimi
family minimum existence
geçim kaynakları
livelihood Noun, Economics
asgari geçim
minimum maintenance
günlük geçim
daily bread
güven altında olmayan geçim
precarious livelihood
geçim derdi
the struggle to make a living
geçim derdi
economic troubles Noun
geçim düzeyinde dereceli artış
gradual increase in the cost of living
geçim ekonomisi
subsistence economy
geçim endeksi
cost-of-living index
geçim endeksi
cost of living index
geçim fiyat endeksi
cost of living price index
geçim gideri
cost of living
geçim harcamaları
living expenses Noun
geçim için gelirin tümünü harcamak
to live on one's income Verb
geçim kapısı
place where one earns one's living
geçim kaynağı
income source Noun, Economics
geçim kaynağı
livelihood Noun, Economics
geçim kaynağı
source of income Noun, Economics
geçim kaynağı
means of support Noun, Economics
geçim maliyetinde artış
increase in the cost of living
geçim maliyetine kirayı da katmak
to reckon rent in the cost of living Verb
geçim masrafı
cost of living
geçim masrafları
support costs Noun
geçim masrafları
living costs Noun
geçim masrafları
living expenses Noun
geçim masrafları
subsistence expenses Noun
geçim olanakları dar olmak
to limited means Verb
geçim olanaklarından yoksunluk
impecuniosity
geçim parası aramak
to seek a livelihood Verb
geçim standardı
living standard
geçim tahsisatı
subsistence allowance
geçim tazminatı
subsistence benefit
geçim vasıtası
sustainment Noun
geçim yardımı
subsistence money
geçim yardımı
subsistence benefit
geçim yardımı
maintenance grant
geçim yükümlülüğünden kaçmak
to evade one's maintenance obligation Verb
geçim zorluğu
poverty Noun
geçim zorluğu
economic hardship Noun
(vergilendirme) asgari geçim haddinde vergiden muaf gelir
surplus value
aile geçim kaynağı
family living
asgari geçim düzeyi
minimum subsistance level
asgari geçim düzeyi
subsistence level
asgari geçim düzeyi
minimum subsistence level
asgari geçim haddi
below-poverty wage
asgari geçim haddi
minimum maintenance
asgari geçim için gerekli şeyler
bare necessities of life Noun
asgari geçim indirimi
cost-of-living allowance Noun
asgari geçim indirimi
cost-of-living adjustment Noun
asgari geçim marjı
margin of subsistence
asgari geçim marjı
margin of subsistance
asgari geçim ücreti
maintenance wage
asgari geçim ücreti
living wage
asgari geçim ücreti
bare subsistence wage
asgari geçim yardımı
family income supplement
ayarlamalı geçim skalası
cost-of-living sliding scale
ayrı geçim nafakası
separate maintenance Noun
ayrı geçim nafakası
(US) separate maintenance Noun
birinin geçim ve bakımını temin etmek
to board and lodge sb Verb
birinin hayattaki mevkiine uygun bir geçim standardını koruması
maintenance suitable to sb's station life
dış ülkedeki geçim masrafları
foreign living costs Noun
dış ülkelerdeki geçim masrafları
foreign living costs Noun
en az geçim indirimi
minimum allowance
ev geçim parası vermede hasislik etmek
to scrimp ones'household Verb
evlilik asgari geçim indirimi
marriage personal allowance
kazanç ya da geçim yolu
bread and butter
kendi bakım ve geçim masraflarını ödemek
to pay one's own upkeep and conservation Verb
kıt geçim kaynağı
slender means
kıt geçim kaynağı
narrow means
kıt geçim olanakları
scanty means Noun
sınırlı geçim kaynağı
limited means
temel geçim giderleri çıktıktan sonra kalan gelir
discretionary income
terekeden ödenen geçim parası
family allowance
yeter derecede geçim kaynağı olma
competency
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Yaşamak için ... maîşet, nafaka
  2. Eskiden savaşta kılıçlardan korunmak için atlara ... çul biçimindeki zırh, cevşen
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.