advice

  1. Noun öğüt, nasihat, tavsiye, fikir.
    a piece of advice: öğüt, nasihat.
    I shall act on your advice:
    Öğüdünüzü tutacağım.
    to take someone's advice: birisinin sözünü/nasihatini dinlemek.
    to take medical advice: doktora danışmak.
    to give someone a sound piece of advice: birisine iyi bir nasihat vermek.
    to ask/seek someone's advice: birisine fikir danışmak.
  2. Noun (uzaktan gelen) haber.
    advice from abroad informs us that the government has fallen: Yabancı kaynaklardan
    gelen haberler hükümetin düştüğünü bildiriyor.
  3. Noun, Commerce bildirge, bildirme, ihbar.
    advice note: ihbar mektubu.
birine akıl vermek Verb
ekspertize göre
ehlivukufun keşfine göre
birinin tavsiyesine göre hareket etmek Verb
birinin tavsiye sine göre hareket etmek Verb
tavsiyeye uymak Verb
öğüt dinlemek Verb
söz dinler
evvelden ihtar
bazen bir kambiyo senedinin üzerine yazılan
poliçenin muhatabın şahsına keşide edildiğinin belirtilmesine yönelik sözcükler Noun
senedin muhatabına keşide edildiğinin kendisine bildirilmiş olduğunu belirten ibare
akıl danışmak Verb
danışmak Verb
akıl danışmak Verb
birinden akıl almak Verb
birine akıl danışmak Verb
birinin tavsiyesi üzerine
birinin tavsiyesi üzerine
güvenilir görüş
banka ödeme emri
birinin tavsiyesi ile hareket etmek Verb
söz dinlemek Verb
şube notu
şube ihbarı
hükümet tavsiyesi
telgraf
kariyer danışmanlığı Noun, Human Resources
tahsilat emri
birine danışmak Verb
ticari rapor
tavsiyenize uygun
karşı öğüt
borç lu dekontu
dekont
borç belgesi
kur bildirisi
ekspertiz
eksper görüşü
mali danışma
söz dinlemek Verb
birinin tavsiyesine uymak Verb
birinin öğüdünü dinlemek Verb
birinin tavsiye sine uymak Verb
döviz olanakları konusunda öğüt veren danışman
sevkıyat ihbarnamesi
dostça tavsiye
...'e tavsiyede bulunmak Verb
tavsiyede bulunmak Verb
öğüt vermek Verb
tavsiye vermek Verb
uzman görüşünü bildirmek Verb
iyi bir tavsiyede bulunmak Verb
birinin ağzının payını vermek Verb
birini salık vermek Verb
birine akıl vermek Verb
akıl vermek Verb
akıl öğretmek Verb
birine akıl vermek Verb
tavsiyede bulunmak Verb
bedava akıl
hekim tavsiyesi almak Verb
sigorta bilgisi
sermaye yatırım danışması
bir arkadaşın tavsiyesi üzerine hareket etmek Verb
hukuki görüş
talimat mektubu, ticarî hayatta mal gönderenin alana, ajanın patrona veya kambiyo senedi gönderenin alıcıya yazdığı iş mektubu.
akreditif ihbarı
öğüde kulak vermek Verb
bir tavsiyeye kulak asmamak Verb
sigortacıya bir prim veya hasarla ilgili olarak yapılan ön ihbar
ticaret bülteni
bankanın emtiayı kabul eden taraftan ödeme için bir talimat ya da ödeme emri olmadığı için kambiyo senedini
ödemeden iade ettiği hallerde
öğüdüme kimse kulak asmadı
hisse senetleri konusunda akıl vermek Verb
verilen habere dayanarak
tavsiye
taşımanın taşıyacağı yerden değil de
uçak bileti için ödemenin başka bir yerden yapılmış olduğunu gösterir belge
yararlı öğüt
bağımsız uzman görüşü
birinin öğüdüne değer vermemek Verb
birinin öğüdünü dinlemek Verb
hukuki fikir vermek Verb
tavsiye istemek Verb
danışmak Verb
başvurmak Verb
avukata danışmak Verb
akıl danışmak Verb
birinin tavsiyesine çok değer vermek Verb
sevkıyat talimatı
sağlam öğüt
müdüriyete tavsiyede bulunmak Verb
fikir danışmak Verb
konsültasyon ile uzman görüşünü almak Verb
hukuki görüş almak Verb
avukata danışmak Verb
hekime danışmak Verb
doktora başvurmak Verb
birinin tavsiyesine uymak Verb
birine akıl danışmak Verb
birinin tavsiyesi üzerine
yeni bir ihbara kadar
iyi öğüt
bilgi vermeden
tavsiye ve muvafakat
istişare bürosu Noun
sipariş edilmiş ya da teslim edilmiş malların ayrıntılı listesi
ihbarname Noun
ihbar mektubu
müşteriye gönderilen haber pusulası Noun
ihbarname [ bir siparişin yerine getirildiğini belirten
sipariş ya da teslim edilmiş malların ayrıntılı listesi Noun
tedarikçi bir firmaca müşteriye gönderilen not (bu , mallarla birlikte gönderilebileceği gibi , faturadan
veya teslim ilmühaberinden önce , ayrı olara
kabul ihbarı
bir bankadan müşteri adına gönderilip hesabına alacak kaydedilen miktarı belirten yazılı bildiri
alacaklı hesap kayıt ihbarı
varış haberi
posta alındı belgesi
gönderme (irsal) haberi
dış ticarette ihracatçı tarafından malların gönderildiğini alıcıya bildiren mektup
poliçenin keşide ihbarı
gönderme (irsal) haberi
akreditif ihbarı
ödeme ihbarı
verginin yükümlüye bildirilmesi Noun
duruşma sonunda kıdem açısından genç olan yargıcın kanıtlar konusundaki oyu
ihbar
danışmak Verb
aksine bir hüküm olmadığı takdirde
aksini belirtmediğiniz takdirde
bilgilendirme, tavsiye ve rehberlik (Kaynak: CEDEFOP) Noun, Education-Training
prim ihbar notu
prim ihbar notu (simsar tarafından sigortacıya gönderilen ve müşterinin prim borcu veya alacağını kanıtlayan belge
bir tavsiyeyi uygulamak Verb
birine akıl danışmak Verb
verilen öğüdü yabana atmak Verb
sevkıyat talimatı
birine mesleki bir konuda danışmak Verb