illegal

English-Turkish Translation

  1. Adjective, Law hukuksuz
  2. Adjective, Law gayri hukuki
  3. Adjective yasa dışı, kanunsuz, kanuna aykırı, gayrı-meşru.
    illegal practices: yasak eylemler.
    It's illegal
    to park your car here: Burada araba bırakmak yasaktır.
  4. Adjective kurala aykırı, (spor vb. de) kural dışı.
  5. Adjective, Commerce aşırı, fahiş.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

illegality
kanuna aykırılık Noun, Law
declare something illegal
bir şeyin kanuna karşı olduğunu beyan etmek Verb
illegal act
kanuna aykırı hareket
illegal activities
kanuna aykırı faaliyet
illegal agreement
kanuna , ahlaka ve kamu politikasına aykırı olan sözleşme
illegal agreement
kanuna, ahlaka ve kamu politikasına aykırı olan sözleşme
illegal arms trafficking
yasadışı silah ticareti Noun, Law
illegal border crossing
yasadışı sınır giriş/çıkış Noun, Law
illegal condition
kanundışı şart
illegal condition
kanun dışı şart
illegal conditions
kanuna aykırı durumlar Noun
illegal conduct
kanuna aykırı davranış
illegal consideration
kanundışı bir sözleşmede yapılan ödeme
illegal consideration
kanuna aykırı olarak ödenen bedel
illegal contract
amacı kanunlara ya da milli menfaatlere aykırı olan sözleşme
illegal contract
kanuna aykırı sözleşme
illegal dealing
kanunsuz ticaret anlaşması
illegal demonstration
korsan gösteri Noun, Politics-Intl. Relations
illegal detention
kanun dışı alıkoyma Noun, Law
illegal detention
kanundışı alıkoyma Noun, Law
illegal drug traffic
uyuşturucu kaçakçılığı
illegal entry
bir memlekete kanun dışı giriş
illegal entry
yasadışı giriş Noun, International Law
illegal exploitation
kanuna aykırı yararlanma
illegal fas
hakkaniyete uymayan fiyat
illegal fas
fahiş fiyat
illegal fishing
yasak avlanma Noun, Maritime Traffic
illegal immigrant
yasadışı göçmen Noun
illegal imprisonment
kanunsuz hapis
illegal interest
tefeci faizi
illegal lottery
kanuna aykırı piyango
illegal love
gayri meşru aşk
illegal migrant
yasadışı göçmen Noun, International Law
illegal migration
yasadışı göç Noun, International Law
illegal operation
kanuna aykırı cerrahi müdahale
illegal partnership
yasal olmayan ortaklık
illegal possession of arms
ruhsatsız silah taşıma
illegal possession of arms
izinsiz silah taşıma
illegal practiced
(Br) kanuna aykırı seçim etkinlikleri Noun
illegal practices
(Br) kanunsuz uygulamalar Noun
illegal price
hakkaniyete uymayan fiyat
illegal proceedings
kanunsuz kovuşturma
illegal proceedings
gayri kanuni muameleler Noun
illegal proceeds
yasadışı gelir Noun, Criminal Law
illegal profit
kanunsuz elde edilen kâr
illegal release
kanuna aykırı tahliye
illegal restraint
yasadışı alıkoyma Noun, Criminal Law
illegal sale
usulsüz satış Noun
illegal strike
kanuna aykırı grev
illegal strike
kanunsuz grev
illegal taxes
(milletlerarası uygulamada) yasal olmayan vergiler Noun
illegal trade
kaçakçılık
illegal trade
yasak ticaret
illegal traffic
kaçakçılık
illegal traffic
karaborsacılık
illegal trafficking
kaçakçılık
illegal trafficking in drugs
yasa dışı uyuşturucu madde ticareti
illegal transaction
kanuna aykırı muamele
illegal workers
kaçak işçiler Noun
illegal workers
kaçak işçiler (Avrupa Topluluğu ülkelerine çalışma izni olmadan giren işçiler Noun
(for an illegal publication) to be confiscated
toplatılmak Verb
(in international application) illegal taxes
yasal olmayan vergiler Noun
capital transactions to carry on illegal transactions
sermaye trafiği kanunsuz işlemler yapmakta devam etmek Verb
carry on illegal transactions
kanunsuz işlemler yapmakta devam etmek Verb
garnishee yens illegal yen immigration yens to institute legal yens against
zapt (alacaklının , borç miktarını borçluya ait menkul malları üçüncü şahsın elinde bloke ettirmesi ,
malların bedelinden alacağın tahsil edilmesi ; g
landing money at an illegal rate of interest
murabaha
leader of an illegal organization
yasadışı örgüt yöneticisi Noun, Law
member of an illegal organization
yasadışı örgüt üyesi Noun, Law
member of an illegal organization
yasadışı örgüt üyesi Noun, Politics-Intl. Relations
member of an illegal organization
yasadışı örgüt elemanı Noun, Politics-Intl. Relations
pass a fine for illegal parking
park etme yasağı olan bir yere park etme yüzünden ceza kesmek Verb
put someone under illegal restraint
birini kanunsuz olarak gözetim altına almak Verb
sympathiser of an illegal group
örgüt yandaşı Noun, Politics-Intl. Relations
sympathizer of an illegal group
örgüt yandaşı Noun, Politics-Intl. Relations
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. illegal
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Yasa dışı
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.