irregular

  1. düzensiz, nizamsız, intizamsız, gayrımuntazam.
    an irregular pattern. an irregular pulse. to be irregular
    in attendance. He leads a very irregular life.
  2. usulsüz, yolsuz, yöntemsiz, usule aykırı.
    an irregular proceeding.
  3. çarpık, düz(gün) olmayan, bozuk, arızalı.
  4. töredışı, âdetlere/törelere/ahlâk kurallarına aykırı.
    an irregular marriage. irregular behavior/habits.
  5. Botany bakışımsız, simetrisiz, simetrik olmayan (çiçek, yaprak vb.).
  6. Grammar kuralsız, kıyassız, gayrıkıyasî.
    The verbs “keep” and “see” are irregular in their inflections. “Be” is an irregular verb.
  7. Military başıbozuk, çeteci (asker).
    irregular troops.
  8. kusurlu, özürlü (mal).
    a sale of slightly irregular shirts.
  9. intizamsız/anormal kimse.
düzensiz göç rotası Noun, Politics-Intl. Relations
kuralsız
bir makinenin düzensiz çalışması
usule aykırı hareket
devamlı olmayan müşteri
eksik belge
eksik evrak
usule aykırı düzenlenmiş belge
düzensiz iş
gayri nizami ciro
veraset senetli mirasçı
düzensiz gelir Noun, Economics
usulüne uygun yapılmamış ciro
düzensiz ciro
usulsüz karar
normal mahkeme kararlarından ayrılan karar Noun, Law
usulsüz evlilik
düzensiz göçmen Noun, International Law
düzensiz göç Noun, Politics-Intl. Relations
muntazam olmayan ödeme
düzensiz ödemeler Noun
düzensiz adet
şarlatan doktor
mütetabbip
kanuna aykırı takibat
usulüne uygun yapılmayan muameleler Noun
nizami olmayan muamele
intizamsız seçim
mirasın devlete kalması
düzensiz fiil
düzensiz savaş Noun, Military
düzensiz savaş Noun, Military
gayri nizami savaş Noun, Military
gayri nizami harp Noun, Military
usulüne uygun yapılmayan muameleler Noun
belirsiz aralarla
gayri nizami yapılan bir seçimi iptal etmek Verb
gayrinizami yapılan bir seçimi iptal etmek Verb