kaldırma

Turkish-English Translation

  1. lift
  2. cancel
  3. removal
  4. withdrawal
  5. Noun abolition
  6. heave
  7. raising
  8. lifting
  9. uptake
  10. Noun eradication
  11. Noun revocation
  12. Noun annulment
  13. rescission
  14. abrogation
  15. remove
  16. repealing
  17. pick up
  18. putting away
  19. raise
  20. superseding
  21. cancellation solution
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

başkaldırı
rebellion Noun, Politics-Intl. Relations
hastaneye kaldırma
hospitalization Noun, Medicine
hastaneye kaldırma
hospitalisation Noun, Medicine
Kaldırma ve taşıma ekipmanları imalatı (NACE kodu: 28.22)
Manufacture of lifting and handling equipment (NACE code: C28.2.2) Noun, Trades-Professions
askeri durumu kaldırma
demilitarization
ayrıcalığı kaldırma
suppression of monopoly
bağlantıyı kaldırma
demount Information Technology
bayrak kaldırma
flag (verb) Information Technology
bir haksız fiili ortadan kaldırma
purging a tort
bir kanunu yürürlükten kaldırma
repeal of a law
bir vasiyetnameyi yürürlükten kaldırma
repeal of a will
bir yere kaldırma
mothballs
birinin dokunulmazlığını kaldırma
withdrawal of sb's immunity
çöp kaldırma
garbage removal
çöp kaldırma
garbage disposal
çöp kaldırma
removal of refuse
çöpleri ortadan kaldırma
refuse disposal
fiyat kontrolünü kaldırma
price decontrol
gizlilik derecesini kaldırma
declassification
hükümden kaldırma
abrogation
ihtiyaç oldukça gündelikle tutulan işçi sistemini kaldırma
decasualization
ithalat kontrolünü kaldırma
decontrol of imports
kar kaldırma
snow removal
kartelleri kaldırma
decartelization
kısıtlamaları kaldırma
deregulation Noun
kontrolü kaldırma
decontrol
kuralları kaldırma
deregulation Noun
müsadereyi kaldırma
desequestration
ortadan kaldırma
dissolution Noun
ortadan kaldırma
abolition Noun
ortadan kaldırma
elimination Noun
ortadan kaldırma
annihilation Noun
ortadan kaldırma
expungement Law
ortadan kaldırma
destruction Noun
ortadan kaldırma
eradication Noun
parayı tedavülden kaldırma
demonatization taking money out of circulation
piyasadan mal kaldırma
buying up
politik vasfını kaldırma
depoliticization
rafa kaldırma
postponement Noun
safrayı kaldırma
shifting ballast
şerefe kadeh kaldırma
toast
sınıflararası farkı kaldırma
levelling of classes
tedavülden kaldırma
demonetization
trafiği kaldırma
traffic shift
vesika ile alışverişi kaldırma
derationing
yukarı kaldırma
hoist
yukarı kaldırma
upheaval
yukarı kaldırma
tip- up
yürürlükten kaldırma
annulment Noun
kaldırma platformu
lifting platform Noun, Transport
kaldırma tertibatı
lifting gear
kaldırma tertibatı
lifting device
kaldırma tertibatı
elevating device
kaldırma tertibatı
lifting contrivance
kaldırma tertibatı
hoisting apparatus
kaldırma tertibatı
lifting jack
kaldırma tertibatı
drawing out device
kaldırma ve mekanik taşıma araçları
lifting and mechanical handling appliances Noun
kaldırma zinciri
hoisting cable
(ispritizma) masa kaldırma tıklama
table lifting rapping turning
ayakla kaldırma düzeni
foot lift
cam kaldırma kolu
window lifter
dingil kaldırma tertibatı
axle-lift device Noun, Transport
gizli bilgilerin gizliliğini kaldırma işlemi
declassification procedure
kadeh kaldırma sözü
down the hatch !
kartelleri kaldırma kanunu
decartelization law
kartelleri kaldırma ofisi
decartelization agency
makaralar ve iplerden oluşan ağırlık kaldırma sistemi
block and tackle
ürün kaldırma masrafları
harvesting expenses Noun
yürürlükten kaldırma gerekçesi
grounds of rescission
yürürlükten kaldırma yasası
act of abolition
Turkish-English phrases from Zargan's own database