knowing

English-Turkish Translation

  1. Adjective çok bilmiş, zeki, kurnaz, açıkgöz, şeytan, cin fikirli.
    a knowing fellow.
  2. Adjective anlayışlı, anladığını ima eden.
    a knowing glance/look/smile: çok bilmiş/anlayışlı bir bakış/ gülümseme.
  3. Adjective bilgili, haberdar, bilgisi/haberi olan, malûmatlı.
  4. Adjective bilinçli, şuurlu, kasıtlı, bile bile.
    knowing interference in the affairs of another.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

knowing card
kurnaz tilki
knowing dog
hilekâr adam
knowing faculties
bilme melekeleri Noun
knowing glance
anlamlı bakış
a knowing one
akıl kumkuması
assume a knowing air
bilgiç tavırlar takınmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database