yasama(lı), teşriî, kanun yapma ile ilgili.
legislative assembly: yasama kurulu/meclisi.
legislative power: yasama gücü/erki, teşriî kuvvet.
legislative immunity: yasal dokunulmazlık, milletvekili dokunulmazlığı, teşriî masuniyet.
yasa/kanun yapan, yasal yetkisi olan.
legislative committees: meclis encümenleri.
yasama meclisine ait.
legislative recess.
yasaların koyduğu/emrettiği, yasal, kanunî, yasalarla ilgili, kanuna müteallik.
mevzuatların birbirine yakınlaştırılması
bir kanun tasarısını kanun koyucu organın önüne getirmek
Verb
kanun koyucu organa bir kanunun tartışılması için önerge vermek
Verb
yasama organına karşı suç
Noun, Law
yasama işlevini bozmak
Verb
yasama, yürütme ve yargı organları
Noun, Public Administration
hükümleri çerçevesine giren gelecekteki davaların görülmesinde hangi kanunun uygulanacağını belirleyen kanun
kanun yapma yetkisine dayanılarak yapılan tasarruf
kanun koyanın iradesi
Noun
kanun koyucunun iradesi
Noun
kanun koyucunun iradesi
Noun
milletvekili dokunulmazlığı
kanun koyucunun iradesi
Noun, Law
bankacılık işlemlerinin yasal olarak gözden geçirilmesi
Noun
mevzuat hükümleri
Noun, Law
Yasama ve Denetim Hizmetleri Genel Sekreter Yardımcılığı
Noun, Organizations
kanun koyucu organın alanı