lightly

Adverb hafifçe.
lightly cooked. lightly armed.
take something lightly: hafiften almak, ciddiye almamak.
Adverb azar azar, azıcık, az miktarda.
lightly clad. lightly salted food.
Adverb kolayca, zahmetsizce.
She jumped lightly aside.
lightly come lightly go: haydan gelen huya
gider.
get off lightly: ucuz kurtulmak, hafif atlatmak.
Adverb sevinçle, neşe ile, seve seve.
Adverb metanetle, şikâyet etmeden.
take bad news lightly: acı haberi metanetle karşılamak.
Adverb önemsizce, önem vermeden, küçümseyerek, istihfafla, küstahça.
speak lightly of someone: birisini istihfaf etmek.
Adverb (olumsuz tümcelerde) sebepsiz, düşüncesizce, iyice düşünmeden, ciddiye almadan, umursamadan.
The problem
should not be passed over lightly: Bu sorun düşüncesizce örtbas edilemez.
Adverb çabucak, tezelden, çeviklikle, canlılıkla.
to skim lightly over the water.
Adverb ilgisizce, kayıtsızlıkla, dikkatsizce.
The issue is too important to be passed over lightly.
Adverb yavaşça, incitmeden, hafifçe.
Her arm rested lightly on his arm. He held the bird lightly in his hand.
Adverb edepsizce, hayasızca, ahlâksızca.