mahkemede

Turkish-English Translation

  1. Adverb, Law at bar
  2. at law
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

mahkemede delil olarak kullanılamaz
WITHOUT PREJUDICE (at the beginning of a letter) Sentence, Law
mahkemede hazır bulunma
appearance before court Noun, Law
federal mahkemede
federally Adverb, Law
mahkemede (avukat olarak) birini temsil etmek
to deputize for sb Verb
mahkemede (avukat) temsil etmek
to hold a brief Verb
mahkemede bakılan dava
case
mahkemede bir deneme davasına bakmak
to fight a test case in court Verb
mahkemede bir duruşma günü tesbit etmek
to fix a hearing Verb
mahkemede bir duruşma günü tespit etmek
to assign a day for a hearing in court Verb
mahkemede biri lehine tanıklık etmek
to give witness on sb's behalf in (law) court Verb
mahkemede birini suçlu bulmak
to find against Verb
mahkemede birini suçlu bulmak
(in the court) to find against Verb
mahkemede birinin aleyhinde konuşmak
to appear against sb Verb
mahkemede bizzat hazır bulunmak
to appear for the plaintiff Verb
mahkemede dava açmak
to sue in court Verb
mahkemede davalı
reus
mahkemede davalı sıfatıyla savunmaya çıkmak
to defend in court of law Verb
mahkemede davaya çıkmak
to present a case Verb
mahkemede davayı kaybetmek
to lose a case in court Verb
mahkemede davayı sanığa tebliğ etme
arraignment Noun, Law
mahkemede delil gösterme
evidence in court
mahkemede dinlenmemiş
unheard
mahkemede dinleyicileri hâkim
bar
mahkemede duruşma
trial at bar
mahkemede duruşma çağrısı
calendar call
mahkemede duruşma günü tespit etmek
to assign a day for a hearing in court Verb
mahkemede hâkimin oturduğu yer
the bench
mahkemede hazır bulunmamak
to default Verb, Law
mahkemede henüz karara bağlanmamış
pending in court
mahkemede ikrar
judicial admission
mahkemede ispat-ı vücut etmeme
default
mahkemede ispat-ı vücut etmeme
default of appearance
mahkemede ispat-ı vücut etmemek
to default Verb, Law
mahkemede ispat-ı vücut etmeyen kimse
defaulter
mahkemede itiraf
confession in court
mahkemede karar bekliyor
pending at law
mahkemede karara bağlanabilir
justiciable
mahkemede karşı taraf olmadan verilen ihtiyati tedbir kararı
ex parte injunction
mahkemede kaybedilmeyecek dava
airtight case
mahkemede kazanılan dava
final recovery
mahkemede kendi kendini temsil etmek
to represent oneself in court Verb
mahkemede savunma söylevi
surmission
mahkemede savunmayı üstlenmek
to assume the defence Verb
mahkemede savunulabilecek
equitable
mahkemede tanığı dinlemek
to examine a witness in a court of law Verb
mahkemede tanığı sorguya çekmek
to examine a witness in a court of law Verb
mahkemede tanık iskemlesi
hot seat
mahkemede tanıklık ettikten sonra çekilmek
stand down
mahkemede taraflar
adversarial
mahkemede tarafların karşılıklı ödünleriyle uzlaşma
compromise in court
mahkemede uzlaşma
compromise in court
mahkemede vekaleten temsil edilmek
appearance by counsel
mahkemede vekaleten temsil edilmek
appearance by attorney
mahkemede vekil tarafından temsil edilmek
to appear by proxy Verb
mahkemede yargılanmak
to stand trial Verb
mahkemede yazılı ifadeyi yüksek sesle okumak
to open a deposition Verb
adalet ve nısfet kaidelerini uygulayan mahkemede açılan dava
suit in chancery
adalet ve nısfet kaidelerini uygulayan mahkemede açılan dava
suit in equity
askerî mahkemede yargılamak
to court-martial Verb, Military
birini mahkemede savunmak
to appear for someone Verb, Law
birini mahkemede savunmak
to appear on behalf of someone Verb, Law
birini mahkemede temsil etmek
to appear for someone Verb, Law
birini mahkemede temsil etmek
to appear on behalf of someone Verb, Law
birinin mahkemede tanıklık etmesi için mahkeme emri
subpoena ad testificandum
davasını mahkemede kendi başına savunmak
to conduct one's own case Verb
dış ülkedeki bir mahkemede alınan ilam
foreign judgment Noun, Law
hâkimin mahkemede bir kişiyi sözlü emriyle tutuklaması
parol arrest
hâkimin mahkemede bir şahsı sözlü emirle tutuklaması
parol arrest
kararı veren mahkemede görülen karar tasdik talebi
coram nobis
sanığın mahkemede suçunu itiraf etmesi
plea of nole contendere
tarafların mahkemede fiilen hazır bulunmaları
appearance Noun
vasiyetnameyi mahkemede açtırıp tasdik ettirmek
to prove a will Verb
yetkili mahkemede değişiklik
change of venue
yüksek mahkemede görülmekte olan
in chancery
Turkish-English phrases from Zargan's own database