meşgul

Turkish-English Translation

  1. busy
  2. pragmatic
  3. occupied
  4. engaged
  5. full
  6. tied up
  7. busy (with
  8. preoccupied (with
  9. concerned (with
  10. (telephone lines) busy
  11. (place) which is occupied or in use
  12. full of
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

çok meşgul
overbusy
çok meşgul
fully occupied
çok meşgul
hard at it
çok meşgul
pushed
hat meşgul
the line is busy
ile meşgul
in
şu an meşgul
he is not available at the moment
meşgul (telefon) numarası
(telephone) number engaged
meşgul değil
disengaged
meşgul dönem
busy period
meşgul etmek
to tax Verb
meşgul etmek
to busy Verb
meşgul etmek
to occupy Verb
meşgul etmek
to distract Verb
meşgul etmek
to employ Verb
meşgul etmek
to preposess Verb
meşgul hat
engaged line Communication
meşgul hat
(Br) (telephone) engaged line
meşgul işareti
the engaged signal
meşgul işareti
circuit- busy signal
meşgul numara
number engaged Communication
meşgul olmak
to care for Verb
meşgul olmak
to work Verb
meşgul olmak
to engage Verb
meşgul olmak
to tie up Verb
meşgul olmayan
unoccupied
meşgul sesi
busy signal Telecommunications
meşgul sinyali
busy signal Telecommunications
meşgul telefon hattı
busy line
meşgul zaman programı
tight schedule
(telefon hattı) meşgul olmama
disengaged
başka işlerle meşgul olmak
to be tied up with other things Verb
bir roman çevirisiyle meşgul olmak
to be occupied in translating a novel Verb
bir şeyle meşgul etmek
to employ oneself with sth Verb
bir şeyle meşgul olmak
to busy oneself with sth Verb
bir şeyle meşgul olmak
to busy one's self with sth Verb
bir siparişi karşılamak için şahsen meşgul olmak
to personally handle an order Verb
birini birşeyle meşgul etmek
to engage someone in something Verb
birini hep meşgul etmek
to hold in check Verb
birinin birşeyle meşgul olmasını sağlamak
to engage someone in something Verb
birşey yapmakla meşgul olmak
to engage in doing something Verb
birşeyle meşgul olmak
to engage in something Verb
boş şeylerle meşgul olmak
to idle Verb
bu iş ile şahsen meşgul olacağım
I'll enquire into the matter personally
çok meşgul görünmek
to pretend to be very busy Verb
çok meşgul kişilerin buluşma noktası
busy haunts of men Noun
çok meşgul olmak
to have something on one's hands Verb
hattı 20 dakika meşgul tutmak
to engage the line for 20 minutes Verb
hattı yirmi dakika meşgul etmek
to engage the line for twenty minutes Verb
hattı yirmi dakika meşgul etmek
to engage the lob for twenty minutes Verb
iş ile meşgul durumda bulunmak
to be on business Verb
işi ile meşgul durumda bulunmak
to be on business Verb
işle meşgul olmak
to carry on Verb
kafası yalnız bir şeyle meşgul olan
single- minded
kendini meşgul etmek
to toy Verb
kimseye bir zararı dokunmadan işiyle gücüyle meşgul olmak
to go about one's lawful occasions Verb
'le meşgul olmak
to engage in Verb
nesep tetkiki ile meşgul olmak
to genealogize Verb
okul kaçaklarıyla meşgul olan memur
truant officer Education-Training
reklamcılıkla meşgul olan kimse
huckster
yazı işleriyle meşgul olmak
to be busy with writing Verb
zihni meşgul olmak
to be preoccupy ied Verb
zihnini meşgul etmek
to obsess Verb
zihnini meşgul etmek
to fill sb's mind Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir şeyle ... yapmakta olan
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.