measured

  1. Adjective ölçülü, belirli, muayyen.
    The car raced over a measured mile.
  2. Adjective âhenkli, mütenasip, ayarlanmış.
  3. Adjective düzenli, düzgün, muntazam, tekdüze, ağır.
    The dignitaries advanced with measured tread.
  4. Adjective dikkatli, düşünceli, hesaplı, kontrollu.
    measured terms. His reply was started in measured phrases.
  5. Adjective vezinli, ölçü, mevzun.
ölçülmek Verb
ile ölçülmüş
günlük ücretin günlük üretim hedefine göre değerlendirilmesi yöntemi
ölçülü mesafe
havaleli eşya
ölçülü dil
hatta saldırıya kısıtlı cevap verme uygulaması
kışkırtmaya
ölçülü sözler Noun
tartılmış sözler Noun
giysi için ölçüsünü aldırmak Verb
ölçüsünü aldırmak için terziye gitmek Verb
ölçülü konuşmak Verb
ölçülü konuşmak Verb
ölçülü adımlarla