needs

English-Turkish Translation

  1. Adverb mutlaka, kesinlikle, zarurî olarak. (Çoğunlukla
    must fiilinden sonra gelir:
    It must needs be
    so = It needs must be so: Mutlaka böyle olmalıdır.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

income commensurate with one's needs
ihtiyaçlara uygun gelir
income commensurate with one's needs
ihtiyaçlarına uygun gelir
one's personal needs
kişinin şahsi ihtiyaçları Noun
satisfy one's needs
ihtiyaçlarını karşılamak Verb
basic needs
temel ihtiyaçlar Noun
borrowing needs
ödünç gereksinimi
borrowing needs
istikraz ihtiyacı
budget needs
bütçe ihtiyaçları Noun
budgetary needs
bütçe ihtiyaçları Noun
capital needs
sermaye ihtiyacı
complementary needs
ek ihtiyaçlar Noun
correspond to sb's needs
birinin ihtiyaçlarını karşılamak Verb
credit needs
kredi ihtiyaçları Noun
current needs
ihtiyaç durumu Noun
customer needs
tüketici ihtiyaçları Noun
daily consumer needs
günlük tüketici gereksinimleri Noun
domestic needs
memleket ihtiyaçları Noun
domestic needs
ev ihtiyaçları Noun
emergency needs
acil ihtiyaçlar Noun
family needs
aile ihtiyaçları Noun
financial needs
finansman ihtiyacı
furnish someone with what he needs
bir kimseye gerekli şeyleri sağlamak Verb
future needs
gelecek teki ihtiyaçlar Noun
future needs
gelecekteki ihtiyaçlar Noun
gear to consumer needs
tüketici ihtiyaçlarına uymak Verb
hierarchy of needs
ihtiyaçların öncelik sırası
hierarchy of needs
ihtiyaçlar hiyerarşisi Noun, Psychology
housing needs
ev gereksinimleri Noun
information needs
haber alma ihtiyacı
labor needs
işgücü gereksinimi Noun
language needs
dil gereksimleri Noun
language needs
dil gereksinimleri Noun
leisure- time needs
boş zamanda duyulan gereksinimler Noun
local needs
yerel gereksinimler Noun
local needs
mahalli ihtiyaçlar Noun
material needs
malzeme gereksinimi
meet the needs
ihtiyaçları karşılamak Verb
minimum food needs
asgari besi gereksinimi
peacetime needs
barış zamanı gereksinimleri Noun
peacetime needs
barış gereksinimleri Noun
personnel needs
personel gereksinimi
population needs
halk ihtiyaçları Noun
prove the needs
ihtiyaçlarını karşılamak Verb
provide for the needs
ihtiyaçları karşılamak Verb
psychological needs
psikolojik ihtiyaçlar Noun, Psychology
regional needs
bölgesel gereksinimler Noun
replacement needs
yenileme gereksinimleri Noun
spot needs
yerel gereksinimler Noun
suffice for sb's needs
birinin gereksinimlerini karşılamak Verb
supply the needs
ihtiyaçları karşılamak Verb
take account of the needs
ihtiyaçları nazarı itibara almak Verb
top- priority needs
en yüksek ihtiyaçlar Noun
training needs
eğitim gereksinimleri Noun
transportation needs
trafik ihtiyaçları Noun
aim at the needs of a customer
bir müşterinin ihtiyaçlarını karşılamak Verb
cater for the needs of customers
müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak Verb
cover the needs of a journey
bir yolculuğun ihtiyaçlarını sağlamak Verb
get so sick that one needs hospitalization
hastanelik olmak Verb
it needs to be elucidated
bu nokta karanlık , açıklama gerekir
sb who needs a shave
tıraşlı
sb who needs a shave
tıraşsız
special needs education
özel ihtiyaçları olanlara yönelik öğretim (Kaynak: CEDEFOP) Noun, Education-Training
supply the needs of sb
birinin ihtiyaçlarını karşılamak Verb
tackle the urgent needs of the economy
ekonominin acil ihtiyaçlarını gidermeye çalışmak Verb
the firm needs new blood
bu firmanın kan değişimine ihtiyacı var
this animal needs care
bu hayvan bakım ister
this instruction needs some explanation
bu talimat açıklama gerektiriyor
training needs analysis
eğitim ihtiyaç analizi Noun, Human Resources
training needs analysis
eğitim ihtiyaçları analizi (Kaynak: CEDEFOP) Noun, Education-Training
English-Turkish phrases from Zargan's own database