niyetli

Turkish-English Translation

  1. meaning
  2. prepared
  3. inclined
  4. purposeful
  5. minded
  6. purposive
  7. intending
  8. firm of purpose
  9. sb who intends to do sth
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

art niyetli
hypocritical Adjective
girmeye niyetli
intent to enter
hüsnüniyetle,iyi niyetli
bona fide
itibarını bozmaya niyetli
intent to defame
iyi niyetli
well meant
iyi niyetli
in good faith
iyi niyetli
well intentioned
iyi niyetli
well-meaning Adjective
iyi niyetli
generous Adjective
iyi niyetli
paved with good intentions
iyi niyetli
good-faith Adjective
iyi niyetli
bona fide Law
kötü niyetli
malicious Adjective
kötü niyetli
malevolent
kötü niyetli
in bad faith Adjective
kötü niyetli
mala fide
kötü niyetli
baleful
kötü niyetli
vicious Adjective
kötü niyetli
corrupt intent
sahtekârlık yapmaya niyetli
intent to defraud
satın almaya niyetli
inclined to buy
zarar vermeye niyetli
intent to harm
niyetli olmak
to be desirous of Verb
birine karşı kötü niyetli olmak
to be ill- disposed towards sb Verb
her şeye karşın iyi niyetli olmak
to have one's heart in the right place Verb
iyi niyetli (senet) hamili
bona fide holder
iyi niyetli alacaklı
bona fide creditor
iyi niyetli alıcı
bona fide purchaser
iyi niyetli alıcı
purchaser in good faith
iyi niyetli alıcı
innocent purchaser
iyi niyetli alıcı
bona fide emptor
iyi niyetli ama başarısız iyiliksever kişi
do gooder
iyi niyetli davranmak
to act of bona fide Verb
iyi niyetli dost
well-wisher
iyi niyetli dost
well- wisher
iyi niyetli hamil
bona-fide holder
iyi niyetli hamil
holder in good faith
iyi niyetli iktisap
innocent purchase
iyi niyetli iktisap
bona fide acquisition
iyi niyetli ilanlı alacaklı
bona fide judgment creditor
iyi niyetli mal sahibi
bona-fide owner
iyi niyetli muamele
bona fide transaction
iyi niyetli olduğunu iddia etmek
to allege one's good faith Verb
iyi niyetli rehin veren
bona fide mortgagor
iyi niyetli sahip
innocent holder for value
iyi niyetli satın alış
innocent purchase
iyi niyetli senet hamili
bona fide holder
iyi niyetli şirket
bona fide business corporation
iyi niyetli ticari muamele
bona fide operation
iyi niyetli üçüncü şahıs
bona fide third party
iyi niyetli üçüncü taraf
bona fide third party Noun, Law
iyi niyetli zilyet
bona fide prosessor
iyi niyetli zilyet
bona-fide possessor
iyi niyetli zilyetlik
possession in good faith
kötü niyetli alıcı
purchaser in bad faith Noun, Law
kötü niyetli alıcı
bad faith taker Noun, Law
kötü niyetli alıcı
male fide purchaser
kötü niyetli fiil
malicious act
Kötü niyetli gizli anlaşma
covin
kötü niyetli hamil
holder in bad faith Noun, Law
kötü niyetli hareket
hostile act Noun
kötü niyetli iftira
vicious slander
kötü niyetli imha
malicious destruction
kötü niyetli işten çıkarma
abusive dismissal
kötü niyetli olmayan
innocuous Adjective
kötü niyetli plan yapmak
to plot Verb
kötü niyetli saldırı
vicious attach
kötü niyetli saldırı
vicious attack Noun
kötü niyetli söz
vicious remark
kötü niyetli yazılım
malware Noun
kötü niyetli zilyet
male-fide possessor
kötü niyetli zilyet
mala-fide holder
kötü niyetli zilyet
mala-fide possessor
kötü niyetli zilyetlik
possession in bad faith Noun, Law
satın almaya niyetli müşteri
intending buyer
ticaret özgürlüğünü kötü niyetli bir şekilde sınırlama
felonious restraint
vs neden olduğu varsayılan kötü niyetli şeytan
gremlin
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir şeyi ... , kararlı
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.