operative

English-Turkish Translation

  1. Adjective, Law yürürlükteki
  2. (a) işletici, işletmeci, bir iş/sanayi dalı ile meşgul olan kişi, (b) usta, işçi, teknisyen, makinist.
  3. (a) hafiye, detektif, taharri memuru, (b) casus, gizli ajan/istihbarat memuru.
  4. işleyen, faal.
  5. yürürlükte, hüküm süren, geçerli, cari, mer'î.
    Laws operative in this city.
  6. etkin, etkili, müessir, tesirli, verimli.
  7. üretimsel, verimli iş ve faaliyetle ilgili, 5.
    tıp ameliyat+, ameliyatla ilgili, ameliyattan ilerigelen.
  8. işlek, çok kullanılan, en önemli.
    operative word(s).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

operative clause (poliçe metninde madde başlığı)
teminat kapsamı (poliçe metninde madde başlığı) Noun, Insurance Law
operative provisions
hüküm fıkraları Noun, Law
post-operative complications
ameliyat sonrası komplikasyonlar Noun, Medicine
post-operative infection
ameliyat sonrası enfeksiyon Noun, Medicine
post-operative infection
ameliyat enfeksiyonu Noun, Medicine
post-operative infection
postop enfeksiyon Noun, Medicine
be operative
geçerlik kazanmak Verb
be operative
yürürlüğe girmek Verb
become operative
yürürlüğe girmek Verb
female operative
kadın işçi
make a decree operative
bir kararnameyi yürürlüğe koymak Verb
make operative
yürürlüğe koymak Verb
operative class
işçi sınıfı
operative dose
etkili doz
operative effect
etkinlik
operative effect
yürürlük
operative fas
bağlayıcı fiyat
operative law
geçerli yürürlükteki kanun
operative law
yürürlükteki kanun
operative machinery
işletmede bulunan makineler
operative mistake
önemli hata
operative penalty
uygulanabilen cezası
operative penalty
etkin ceza
operative price
bağlayıcı fiyat
operative provisions
hüküm fıkrası
operative treatment
ameliyatla tedavi
English-Turkish phrases from Zargan's own database