ortaklaşa

Turkish-English Translation

  1. shared
  2. joint
  3. Adverb jointly
  4. in common
  5. Adverb mutually
  6. Adverb collectively
  7. common
  8. concertedly
  9. (doing sth) together
  10. as partners
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

ortaklaşa alınan iflasın açılma kararı
joint fiat
ortaklaşa anlaşma
joint concurrence
ortaklaşa balık avlama
common fishery
ortaklaşa dava edilmek
to be sued jointly Verb
ortaklaşa finanse etmek
to joint wallets for Verb
ortaklaşa iktisap olunan emlak
jointly acquired property
ortaklaşa intihar sözleşme yapmak
to make a suicide pact Verb
ortaklaşa intihar sözleşmesi yapmak
to make a suicide pact Verb
ortaklaşa kiralama
flatsharing
ortaklaşa kullanmak
to share Verb
ortaklaşa masraf görmek
to pool funds Verb
ortaklaşa mirasa ehil olmak
to inherit jointly Verb
ortaklaşa paylaşmak
to share jointly Verb
ortaklaşa reklam
associated advertising
ortaklaşa reklam
joint advertising
ortaklaşa sahibi olma
jointly owned
ortaklaşa sahip olma
jointly owned
ortaklaşa sahip olmak
to possess jointly Verb
ortaklaşa sahip olunan
jointly owned
ortaklaşa sahip olunmak
to be jointly owned Verb
ortaklaşa sorumlu kılmak
to render jointly liable Verb
ortaklaşa televizyon yayın kuruluşu
covision
ortaklaşa üretim
coproduction
ortaklaşa üretmek
to coproduce Verb
(kopirayt) ortaklaşa yaratılan yapıt
composite work
bir emlaki ortaklaşa tevarüs etmek
to hold an estate in coparceny Verb
bir eve ortaklaşa sahip olmak
to own a house jointly Verb
bir gayri menkule ortaklaşa malik bulunan kimseler
tenants in common Noun
bir şeye ortaklaşa zilyet olmak
to hold something in common with sb Verb
bir şirketi biriyle ortaklaşa kurmak
to start a company jointly with sb Verb
değişik kişilerce ortaklaşa açılan veya izlenen dava
joint action
değişik kişilerce ortaklaşa açılan veya izlenen dava
joint acuse
iki kişinin ortaklaşa yaptıkları
double wedding Noun
iki kişinin ortaklaşa yaptıkları vasiyetname
double will
masrafların ortaklaşa paylaşılması
at common cost
patenti ortaklaşa tescil ettiren kişiler
joint applicants Noun
türlü kişileri ortaklaşa bağlayan akit
joint convenant
türlü kişileri ortaklaşa ilzam eden akit
joint covenant
vasiyeti ortaklaşa infaz eden memurlardan biri
joint executor
yazar ve basımcının ortaklaşa finansmanı ile yayımlanmak
to be published at joint expense of publisher and author Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Ortak olarak, müştereken
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.