pad

English-Turkish Translation

  1. küçük yastık, (yara vb. için) pamuk yastık.
    Put a clean pad of cotton over the wound.
  2. yumuşak at eyeri, eyer, palan, belleme.
  3. bloknot, zımbalı not defteri.
    a writing pad: bloknot.
  4. inkpad, inking pad ile ayni anlama gelir. istampa.
  5. (kedi, köpek gibi) bazı hayvanların yumuşak tabanı.
  6. pati, bazı hayvanların yumuşak tabanlı ayağı (tilki/tavşan pençesi gibi).
  7. parmağın yumuşak etli kısmı.
  8. tampon, yara üzerine konulan katlanmış gazlı bez.
  9. Zoology böcek ayağındaki yastık gibi çıkıntı.
  10. Botany nilüfer yaprağı.
  11. (a) ev, konut, mesken.
    My pad is on the other side of the town. (b) yatak.
  12. patırtı, ayak sesi vb. gibi boğuk/tok ses.
  13. binek atı.
  14. patika, yol.
  15. eşkiya, haydut.
  16. hafif/boğuk/kısık ses.
  17. yastık yapmak, içini yün/pamuk/kıtık vb. ile doldurmak.
  18. (konuşmayı/yazıyı) şişirmek, (lüzumsuz ve ilgisi olmayan şeylerle) uzatmak.
    to pad a short speech.
    to pad a term paper. to pad one's expense account.
  19. takviye etmek.
  20. yürümek, yaya gitmek, tıpış tıpış gitmek.
    Jo rode his bicycle and his dog padded along beside him.
  21. yavaş adımlarla yürümek, adımları hafif/boğuk ses çıkararak yürümek.
  22. tepelemek, ayaklar altında ezmek.
  23. (sesi) kısmak, boğmak, hafifletmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

any fibrous scrubbing pad
lif
auto seat pad
dayak
bachelorette pad
bekâr evi
bit pad
damga
brake pad
fren balatası Noun, Transport
brake pad
yastık Noun, Transport
cash pad
kasa not defteri
crash pad
(zaruret halinde) kalacak/yatacak yer. Noun
desk pad
sumen
desk pad
sümen
drawing pad
resim bloknotu
foot pedal pad
pedal lastiği
heating pad
elektrikli minder, vücudun bazı kısımlarını ısıtmakta kullanılan, içinde ısıtıcı elektrik telleri bulunan ufak minder. Noun
hot pad
nihale
ink pad
ıstampa.
key pad
tuş takımı Information Technology
lamp pad
şamdan
launch pad
fırlatma rampası Noun
launch(ing) pad
(roket) fırlatma rampası. Noun
launching pad
roket atış rampası Noun
launching pad
(roket) atış rampası Noun
letter pad
mektup bu bloknotu
letter pad
mektup bloknotu
lily pad
nilüfer yaprağı.
memo pad
bloknot
memorandum pad
bloknot
modesty pad
göğüs ucu kapatıcı Noun
mouse pad
fare altlığı Information Technology
nfr- pad
bloknot
porter's carrying pad
hamalın sırtında üzerine yük koyduğu yastık
scratch pad
bloknot
shock absorber pad
amortisör bloku
shorthand pad
steno bloknotu
sketch pad
resim/kroki defteri. Noun
sketch pad
kısa hikâyeler kitabı. Noun
stamp pad
stampa
stamp pad
ıstampa
Stationary pad
Kalıcı dosya Information Technology
typewriter pad
daktilo makinesinin üzerine konduğu keçe
warming pad
buyot
writing pad
bloknot, sumen.
pad a payroll
maaş giderlerini şişirmek Verb
pad a speech
konuşmayı şişirmek Verb
pad a speech
bir konuşmayı şişirmek Verb
pad room
esrar yuvası Noun
pad stamp
yapışkan pul
pad the bill
hesabı şişirmek Verb
inkpad, inking pad
pad ile ayni anlama gelir. istampa.
shoulder pad shoulder period
vatka yüksek mevsimle
shoulder pad shoulder period
mevsim dışı arasında kalan takvim dönemi
English-Turkish phrases from Zargan's own database