fabrikada kartıni delmek
Verb
fabrikada kartını delmek
Verb
önce davranıp almak/yapmak/kapmak, açıkta bırakmak.
John was going to apply for the job, but Ted beat him to the draw/to the punch: İş için John müracaat edecekti, fakat Ted daha önce davranıp onu açıkta bıraktı.
nokta zımbası, delik mastarı.
Noun
elektronik hesaplamalı delgileme
delgi makinesi, bilgisayara verilecek bilgileri delikler şeklinde kartlara aktaran makine.
Noun
sütlü içki: süt, alkollü içki, şeker vb. karışımı.
Noun
çiftçi içkisi: ram, limon suyu, şeker ve su/soda karışımı içki.
Noun
en şiddetli/vurup deviren/nakavt eden yumruk.
ilk darbede/vuruşta, kesin sonucu veren ilk eylemde.
beat to the punch: ilk vuruşta yenmek/yere
sermek, atik davranıp ilk darbeyi indirmek.
(iş yerine giriş/çıkışta devam kartına) saat damgası basmak.
punch in/out: giriş/çıkış damgası
basmak.
What time do you punch in in the morning?
devam durumu sıkı kontrol altında bulunan işte çalışmak.
delikli kart: belirli dizilişte delikler açılarak istenen bilgilerin işlendiği bilgi-işlem kartı.
Noun
yediği yumruklardan sersemlemiş
işe girerken kart basmak
Verb, Management
hikâyenin en son ve en önemli tümcesi.
eksiklikler listesi
Noun, Construction
müteahhidin düzelteceği işlerin listesi
Noun, Construction
kusurlu işler listesi
Noun, Construction
işten çıkarken kart basmak
Verb, Management
zımba presi, delik presi: basınçla veya vurarak, malzemeye şekil veren pres makinesi.
Noun
(US) işe gelirken kart delmek
Verb
(a) dövmek, yumruklamak, dayak atmak, (b) etkisini fazlalaştırmak, çeşni/lezzet vermek.
to punch up a dish with spices: baharatla bir yemeğe lezzet/çeşni vermek.
CNC zımba tezgahı
Noun, Transport