record

  1. Verb (fikir, oy vb.) tespit etmek, kayda geçirmek, kayıt tutmak, tescil etmek, kaydını yapmak/tutmak.
  2. Verb (ses/resim) kaydetmek, şeride/plağa almak.
    She has recorded several songs. a recorded broadcast. The
    film was recorded on videotape.
  3. Verb (ölçü aleti) göstermek, kaydetmek.
  4. Noun kayıt, sicil.
  5. Noun kaydetme, yazma, tescil etme, kayda/sicile geçirme.
  6. Noun kaydedilme, yazılma, tescil edilme, sicile geçirilme.
  7. Noun belge, vesika.
    dig up the records of ancient civilizations: eski medeniyetlere ait belgeleri araştırmak.
  8. Noun (ses/resim kaydedilmiş) şerit/plak/teyp.
    gramophone record: plak.
  9. Noun rekor, sporda vb. erişilen en yüksek başarı derecesi.
  10. Noun, Law (a) tutanak, zabıtname, zabıt varakası, (b) sicil, dosya.
    service record: hizmet sicili.
    He
    has an excellent service record. (c) yazılı delil/belge/vesika, fezleke, onaylı suret.
  11. Noun sabıka, suç kaydı.
    a suspect with a record: sabıkalı sanık.
    He has a bad record: Sicili bozuktur.
  12. Adjective rekor kıran, rekor teşkil eden.
    A record number of people attended the concert.
  13. Adjective en yüksek, en çok, görülmemiş, işitilmemiş.
    a record crop of corn.
oy vermek, oyunu kullanmak.
mahkeme tutanakları Noun, Law
ününü artırmak Verb
masraflarının kaydını tutmak Verb
masrafların kaydını tutmak Verb
sesini banda almak Verb
oyunu kullanmak Verb
oy atmak Verb
ivme kaydı Noun, Geology
muhasebe kaydı Noun, Accounting
devam karnesi
bir müvekkilin bir dava veya kovuşturmadaki işini takip için tuttuğu avukat
tevsik edilmiş haber
kötü şöhret
resmen verilmiş olmamak Verb
tanıklık etmek Verb
rekor kırmak Verb
nüfus kaydı Noun, Demography
doğum kaydı
gişe rekoru
gişe memuru
ticarethane evrakları Noun
ticarethane defterleri Noun
dava dosyası Noun, Law
paraya ait kayıtlar
kasa ile ilgili kayıtlar
kasa fişi
temiz sicil
sabıkasız kaydı
şüphe götürmez mülkiyet
şüphe götürmez mülkiyet
kurul zaptı
parlamento protokolü
yetkili mahkemece karara bağlanan ya da mahkeme zabıtlarına geçen hüküm
(sosyal sigorta) mahsup edilebilir aidat süresi
zabıtname
zabıt
sabıka
suç kaydı
sabıka kaydı Noun, Criminal Law
mahkûmiyet kayıtları Noun
adli sicil Noun, Criminal Law
adli sicil kaydı Noun, Law
plağı kırmak Verb
veri kaydı
veri tutanağı Information Technology
şube raporu
kötü şöhret
ürün çeşitlendirme rekoru
o güne kadar ödenen kâr payları listesi
(US) askere alınacakların listesi
(personel dosyası) memuriyet sicili
protokola kaydetmek Verb
teçhizat kaydı
kesinleşmiş bir kararda bir kimsenin aleyhinde saptanan olayların o kimsece inkâr edilememesi
ihracat rekoru
plağın yüzü
dosya malumatı
dosya kaydı
dosyaya geçirilmiş
sahih senet
kapanış protokolü
iyi nam
gramofon plağı
iyi sicili olmak Verb
duruşma zaptı Noun, Law
(kayıt) tutmak Verb
resmi olmayan muhasebe kaydı
bilgi raporu
envanter kaydı
iş hayatıyla ilgili geçmişi
iş hayatıyla ilgili geçmiş
duruşma protokolü Noun, Law
etiket kaydı
zapta geçirtmek Verb
yasal kayıt
tescil edilmiş ipotek hakkı
tescil edilmiş rehin hakkı
yerel sicil
mantıksal kayıt
ana kayıt
sağlık durumunu gösterir kayıtlar
mükerrer kayıt
sabıkasız
resmen tescilli
resmi kayıt ydı
resmi protokol
resmi kayıt
(a) herkesçe bilinen, malûm, âşikâr.
It is on the record that: … herhesçe bilinmektedir.
He
is on record as having said that he opposed high taxation: Vergilerin artırılmasına muhalif olduğu herkesçe bilinmektedir. (b) kayıtlı, sicilde kaydı olan.
the coldest winter on record .
kilise arşivi
yolcu listesi
ödeme sicili
ödeme sicili (bir müşterinin geçmişteki ödemelerini gösteren kayıtlar
biyografi
şahsi kayıt
şahsi sicil
tutanağa koymak Verb
dosyaya geçirmek Verb
zabıtname
zabıt
polis kaydı
fiyat rekoru
hapishane sicili
meslekteki geçmişi
kâr listesi
emlak listesi
resmi senet
mahkeme tutanağı
sicil kaydı Noun
maaş belgesi
satış kaydı belgesi (ürün kategorisi , çoğrafi alan , müşteri tipi , vb göre gerçekleştirilmiş satış verilerinin toplanması
satış kaydı belgesi
(askerlik) hizmet belgesi
(askerlik) hizmet sicili
hizmet belgesi
tercihli hissedar
teklifsiz konuşmak Verb
sürat rekoru
hız rekoru
tutanakta kayıtlı bulunmak Verb
hisse senedi kayıt defteri
hisse senedi listesi
(US) büyük deftere kayıtlı hissedar
isme yazılı hisse senedi sahibi
grev istatistiği
yazılı dilekçe
yarış sonuçları. Noun
başarı, bir alandaki uğraşmaların sonucu.
The track record of economists recently has been disappointing. Noun
muamele belgesi
duruşma tutanağı
kırılmamış rekor
kırılmamış rekor
tutanak
yazılı kayıt ydı
yazılı kayıt
tutanak Information Technology
tutanak yazmak Verb, Information Technology
(US) bir senedi tapu siciline kaydetmek Verb
irat kaydetmek Verb, Accounting
katılanların çok olması
tutanak defteri
plak dolabı
otomatik pikap, çalınan plakları otomatik değiştirme düzeni. record player Noun
plak firması
belirtilen temettüyü alabilmek için bir kişinin şirketin sermaye defterine kayıt olması gereken tarih
kayıt tarihi
dosyaların imhası Noun
arşiv dosyalarının imhası Noun
rekor kazanç
yapılan masrafları geri almak Verb
rekor rakamlar Noun
kazanç sağlamak Verb
zirve Noun, Economics
rekortmen
bir rekoru elinde tutan kimse
tutanakta bulunmak Verb
arşivcilik
rekor
duruşma tutanağı Noun, Law
isim listesi
ödeme belgesi
duruşma zaptı
okul devam kaydı
mahkeme kalemi
arşiv
(US) tapu dairesi
banta doldurmak Verb
rekor verim
adına tescilli hisse sahibi
fonograf, pikap. Noun
rekor fiyat
plak imalatı
rekor üretim
rekor kâr
plak dolabı
rekor satışlar Noun
plak kılıfı
rekor sayılan müddet
senetli mülkiyet hakkı
işlemleri kaydetmek Verb
boylamsal kayıt çeki