tartışma

Turkish-English Translation

  1. Noun argument
  2. discussion
  3. dispute
  4. controversy
  5. contest
  6. debate
  7. fuss
  8. contention
  9. Noun deliberation
  10. agitation
  11. barney
  12. brawl
  13. tangle
  14. debating
  15. hassle
  16. breeze
  17. disputation
  18. parley
  19. contestation
  20. arguing
  21. confab or conflab
  22. argumentation
  23. rixation
  24. run in
  25. set to
  26. forensic(al)
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

tartışma yaratan
divisive Adjective
tartışmalı
controversial Adjective
tartışmaya açık
arguable, disputable, questionable, open to discussion, open to dispute, open to question, open to doubt, moot Adjective
ateşli bir tartışma
a hot debate
ateşli tartışma
furious debate Noun
boşuna tartışma
sterile discussion
büyük ve hararetli tartışma
battle royal
eski bir sorunu yeniden tartışma
rehash
gürültülü patırtılı tartışma
dingdong
gürültülü tartışma
rhubarb
hararetli tartışma
cut and thrust
kuramsal düzeyde tartışma
academic discussion
kuramsal düzeyde tartışma
academic debate
şiddetli tartışma
polemic
şiddetli ve uzun tartışma
pitched battle
sıkı tartışma
close debate
usul hakkında tartışma
to argue about procedure
tartışma ...
discussional
tartışma ...
negotiatory
tartışma amaçlı
deliberative
tartışma arayan bir kişi
breedbate
tartışma bitmiştir
nuff said
tartışma götürmez delili
smoking gun or smoking pistol
tartışma konusu
contestable
tartışma konusu
contentious question
tartışma konusu
debatable question
tartışma konusu
food for controversy
tartışma konusu
matter for discussion
tartışma konusu açmak
to provide material for discussion Verb
tartışma konusu olabilecek fikir
controversial opinion
tartışma konusu oldu
there was a lot of controversy about it
tartışma konusu olmak
to be a controversial subject Verb
tartışma konusu problem
business at issue
tartışma konusu yapmak
to quibble Verb
tartışma nedeni
basis of discussion
tartışma özgürlüğü
freedom of debate
tartışma sanatı
polemics
tartışma yaratmak
to draw controversy Verb
tartışma, münakaşa; uyuşmazlık
dispute
(ilan) şartlar karşılıklı tartışma konusudur
terms are for discussion
bir hakkı tartışma konusu yapmak
to question a right Verb
bir tartışma boyunca birini desteklemek
to back someone up throughout a discussion Verb
bir tartışma sırasında hiddete kapılıp adam öldürme
murder in the second degree
bir tartışma sırasında hiddetlenmek
to get hot over an argument Verb
bir tartışma sonunda ani bir öfke sonucunda çıkan kavga
medley
büyük tartışma konusu olmak
to be highly controversial Verb
hararetli bir tartışma ya da söz düellosu
melée Noun
şartlar karşılıklı tartışma konusudur
(advertisement) terms are for discussion
şiddetli tartışma ile ilgili
polemical
şiddetli tartışma konusu
vexed question
sözlü tartışma talebi
moving for an argument
televizyonda yayınlanan bir tartışma programı sırasında
doughnutting
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Tartışmak işi, bir konuyu değişik görüş ... karşılıklı ele alıp savunma
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.