underground

English-Turkish Translation

  1. Noun yeraltı
  2. metro
  3. tünel
  4. yeraltı(nda bulunan).
    an underground passage: yeraltı geçidi.
    underground cellar: mahzen.

    underground cave: yeraltı mağarası.
  5. gizli/ saklı (olarak).
  6. (a) gizli/yasa dışı örgütlerin yayınladığı.
    an underground newspaper. (b) öncü, deneysel.
    an
    underground movie. (c) toplum/rejim aleyhtarı, (d) ucuz, alışılmamış.
    an underground gourmet.
  7. Noun yeraltı.
  8. Noun yeraltı geçidi.
  9. Noun gizli örgüt, yeraltı örgütü/teşkilâtı, hükümete/işgal kuvvetlerine karşı koyan gizli örgüt.
  10. Noun metro, yer altı treni.
  11. Noun (sanatta/politikada) yeraltı hareketi öncüleri, radikal grup.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

Construction of railways and underground railways (NACE code: F42.1.2)
Demir yolları ve metroların inşaatı (NACE kodu: 42.12) Noun, Trades-Professions
go underground
(a) yeraltı örgütü/gizli teşkilât kurmak, (b) faaliyetine gizli olarak devam etmek.
go underground
(polis vb.'den) gizle(n)mek, el altından/gizli yapmak, yeraltına intikal et(tir)mek.
issues from the underground
metro çıkışları Noun
on underground
gizlice, el altından.
The news has been passed on underground , but not in the newspapers.
underground cable
yeraltı kablosu Noun
underground crossing
yeraltı geçidi
underground dwelling
bodrum kat
underground economy
kayıtdışı ekonomi Noun, Economics
underground economy
yeraltı ekonomisi
underground economy
yeraltı ekonomisi kara ekonomiden daha iyi örgütlenmiş ve daha etkindir
underground economy
(US) yeraltı ekonomisi
underground economy
ekonominin suç işleme örgütünce denetlenen kesimi
underground employment
kanunun dışı iş
underground employment
kanundışı iş
underground engineering
yeraltı inşaatı
underground factory
yeraltı fabrikası Noun
underground force
yeraltı kuvveti
underground fortress
gizli tahkimat
underground gallery
yeraltı geçidi
underground garage
yeraltı garajı
underground line
toprak altına döşenmiş hat
underground man
maden işçisi
underground mine
kapalı maden Noun
underground mine
yeraltı madeni Noun
underground mining
yeraltı madenciliği Noun
underground movement
yeraltı hareketi
underground movement
yeraltı harekâtı
underground newssheet
yeraltı hareketlerinden bilgi veren haber bülteni
underground parking
yeraltı parkı
underground parking
yeraltı park yeri
underground passage
yeraltı pasajı
underground passage
yeraltı geçidi
underground position
yeraltı mevzisi Noun, Military
underground press
yeraltı basını
underground railroad
ABD'de kölelik yasak edilmeden (1861) önce köleleri Kanadaya ve diğer serbest ülkelere kaçıran yardımlaşma sistemi. Noun
underground railroad (railway ,)
(US) Br yeraltı demiryolu
underground railway
yeraltı treni, metro.
underground road
altgeçit
underground road
yeraltı yolu
underground storeroom or depository
mahzen
underground train
yeraltı treni
underground tramway
yeraltı tramvayı
underground tunnel
lağım Military
underground water
yeraltı suyu Noun, Environment-Ecology
underground work
(maden ocağı) yeraltı işi
underground worker
yeraltı işçisi
underground worker
yeraltında çalışan işçi
underground working
yeraltı çalışması
belong to an underground movement
yeraltı teşkilatından olmak Verb
holdup on the underground railway
metroda soygun
two-level underground car park
iki katlı yeraltı otoparkı
English-Turkish phrases from Zargan's own database