variety

English-Turkish Translation

  1. Noun çeşitlilik, türlülük, tenevvü.
  2. Noun farklılık, ayrılık, başkalık, tehalüf.
  3. Noun karışım.
    a variety of: çeşit çeşit, türlü türlü.
    A variety of fruits.
  4. Noun tür, çeşit, nevi.
    A variety of plum.
  5. Noun cins.
  6. Noun islâh edilmiş tür (bitki, hayvan).
  7. Noun
    variety show ile ayni anlama gelir. taşlamalı güldürü, varyete.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

Agents involved in the sale of a variety of goods (NACE code: G46.1.9)
Çeşitli malların satışı ile ilgili aracılar (NACE kodu: 46.19) Noun, Trades-Professions
commercial variety
ticaret malları çeşidi
common-or-garden variety
alelâde, bayağı, basit, sade, sıradan, harcıâlem. Adjective
cultural variety
kültür çeşitliliği
increase in variety
çeşitlendirmek Verb
increasing in variety
çeşitlendirme
product variety
ürün çeşitliliği Noun, Management
variety actor
(Br) varyete artisti
variety chain store
bonmarşe
variety chain store
zincir satış mağazası
variety entertainment
(Br) varyete eğlencesi
variety hour
(televizyon , Br) varyete saati
variety in food
ağız değişikliği
variety meat
sakatat (ciğer, dil, böbrek, vb.).
variety of fashion
moda çeşidi
variety of goods
mal çeşidi
variety of patterns
desen çeşidi
variety performance
(Br) varyete
variety shop
(US) türlü malların satıldığı dükkân
variety show
variety ile ayni anlama gelir. taşlamalı güldürü, varyete.
variety store
ucuzluk pazarı, ucuz tuhafiye dükkânı.
variety theater
(US
a great variety of …s
çok çeşitli …ler Noun
for a variety of reasons
türlü nedenlerden
limited-price variety store
ucuz mal satan dükkân
sell a wide variety of goods
çok çeşitli mal satmak Verb
Community Plant Variety Office (CPVO)
Topluluk Bitki Çeşitleri Ofisi
English-Turkish phrases from Zargan's own database