vatandaş

Turkish-English Translation

  1. Noun, International Law citizen
  2. friend
  3. Noun national
  4. denizen
  5. burgher
  6. fellow countryman
  7. countryfolk
  8. compatriot
  9. countryman
  10. fellow citizen
  11. fellow patriot
  12. private citizen
  13. national resident
  14. paisano
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Avrupa Birliği vatandaşı
European Union citizen Noun, International Law
çifte vatandaşlık
dual citizenship Noun, Rights-Freedoms
tarafsız ülke vatandaşı
neutral state citizen Noun, International Law
üçüncü ülke vatandaşı
third-country citizen Noun, International Law
vatandaşlığı kaybettirme
expatriation Noun, International Law
vatandaşlığın kaybedilmesi
loss of nationality Noun, International Law
vatandaşlığın kazanılması
acquisition of nationality Noun, International Law
vatandaşlık
citizenship Noun, International Law
vatandaşlık geliri
universal basic income Noun, Economics
vatandaşlık geliri
guaranteed minimum income Noun, Economics
vatandaşlık geliri
guaranteed basic income Noun, Economics
vatandaşlık geliri
minimum income guarantee Noun, Economics
vatandaşlık geliri
basic income guarantee Noun, Economics
vatandaşlık temel geliri
universal basic income Noun, Economics
vatandaşlık temel geliri
guaranteed minimum income Noun, Economics
vatandaşlık temel geliri
guaranteed basic income Noun, Economics
vatandaşlık temel geliri
minimum income guarantee Noun, Economics
vatandaşlık temel geliri
basic income guarantee Noun, Economics
vatandaşlıktan çıkma
renouncement of nationality Noun, International Law
ABD'de sade vatandaş
john q public
barışsever vatandaş
orderly citizen
çifte vatandaş
dual citizen Noun, Public Administration
çifte vatandaş
dual citizen Noun, Politics-Intl. Relations
dış ülkede oturan vatandaş
(US) nonresident citizen
doğma büyüme vatandaş
natural-born subject
göçmen vatandaş
naturalized citizen
hariçte mukim vatandaş
nonresident citizen
hayırsever vatandaş
public friend
ikametgâhı ABD'de olan vatandaş
resident citizen
ikinci sınıf vatandaş
second-class citizen Noun
itibarlı vatandaş
reputable citizen
iyi halli vatandaş
orderly citizen
kanunen oy vermeye hakkı olan vatandaş
legally qualified voter
memlekette doğmuş vatandaş
natural born of subject
oy kullanan ve vergi veren vatandaş
voting and tax-paying citizen
özgür vatandaş
free citizen
sade vatandaş
everyman
sıradan vatandaş
private citizen
ülkede doğmuş vatandaş
native- born
US doğma büyüme vatandaş
natural (native born ,) citizen
uyruk değiştiren göçmen vatandaş
(US) naturalized citizen
vasat vatandaş
average citizen
vatandaş girişimi
citizen initiative
vatandaş haklarının beyanı
declaration of rights
vatandaş olarak kayıt olmak için başvurmak
to apply for registration as citizen Verb
vatandaş olmayan
nonnational
çocukları iyi vatandaş olarak yetiştirmek
to train (up) children to be good citizens Verb
ikinci sınıf vatandaş (hakları verilmeyen kişi
second- class citizen
iyi vatandaş olma
civism
yerleşik vatandaş olmak
to become a resident Verb
Yurtdışı Vatandaş Hizmetleri Dairesi
Department for Services for Citizens Abroad Noun, Organizations
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir vatanda ... biri, yurttaş
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.