yumurta

Turkish-English Translation

  1. Noun, Physiology ovum
  2. egg
  3. egg flip eggnog
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Altın Yumurtlayan Kaz
The Goose That Laid the Golden Eggs Proper Name, Language-Literature
Süt ürünleri, yumurta ve yenilebilir sıvı ve katı yağların toptan ticareti (NACE kodu: 46.33)
Wholesale of dairy products, eggs and edible oils and fats (NACE code: G46.3.3) Noun, Trades-Professions
çırpılarak yağda pişirilen yumurta
scrambled egg
çırpılmış yumurta
beaten egg Noun, Food-Kitchen
çürük yumurta
rotten egg
günlük yumurta
fresh eggs
katı yumurta
hard-boiled egg Food-Kitchen
katı yumurta
hard boiled egg
lop yumurta
hard boiled egg
lop yumurta
hard-boiled egg
organik yumurta
organic eggs Noun, Food-Kitchen
sahanda yumurta
fried egg
yağda pişmiş yumurta
scrambled egg
yumurta akı
glair
yumurta akı
white
yumurta akı
egg white
yumurta akı ve şekerle yapılan bir tür pasta
meringue
yumurta akından yapılan yapıştırıcı madde
glair
yumurta ayırıcı
egg separator Noun, Food-Kitchen
yumurta beyazı
egg white Food-Kitchen
yumurta biçimi
ellipse
yumurta biçiminde
oviform
yumurta biçiminde
ovoid
yumurta biçiminde
oval
yumurta çırpacağı
wire whisk Food-Kitchen
yumurta çırpıcı
wire whisk Food-Kitchen
yumurta çırpma teli
whisk
yumurta çırpma teli
eggbeater
yumurta delici
egg piercer Noun, Food-Kitchen
yumurta dilimleyici
egg slicer Noun, Food-Kitchen
yumurta dökmek
to spawn Verb
yumurta hücreleri
ova Noun, Medicine
yumurta kabuğu
eggshell Adjective
yumurta kanalı
Fallopian tube Noun, Anatomy
yumurta kanalı
uterine tube Noun, Anatomy
yumurta kanalı
oviduct Noun, Anatomy
yumurta pişirici
egg poacher Noun, Food-Kitchen
yumurta saati
egg timer Noun, Food-Kitchen
yumurta sarısı
yolk Noun, Food-Kitchen
yumurta teli
whip
yumurta ve tavuk için üç ayda bir saptanan fiyat
sluice-gate price
yumurta verimliliği
fecundity Noun, Reproduction
(yumurtalıkta) yumurta oluşturmak
to ovulate Verb
aynı yumurta ikizi
identical twins
ayrı yumurta ikizleri
dizygotic twins Noun, Reproduction
bir şeyin üzerine yumurta sürmek
to egg Verb
bol yumurta yumurtlayan tavuk
a good layer
çift yumurta ikizleri
dizygotic twins Noun, Reproduction
çürük yumurta yağmuruna tutmak
to egg Verb
içine yumurta oturtulan küçük kap
eggcup
kızılgerdan yumurta mavisi
robin egg blue Adjective
Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan?
Which came first, the chicken or the egg? Sentence
tek yumurta ikizleri
monozygotic twins Noun, Reproduction
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir dişinin vücûdunda oluşan ve döllenmeden ... canlı meydan getiren hücre
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.